keep pace with - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
keep pace with ayak uydurmak v.
  • The incomes of sheep farmers have not kept pace with other types of farming.
  • Koyun çiftçilerinin gelirleri diğer çiftçilik türlerine ayak uyduramamıştır.
  • The Commission does its best to keep pace with the developments in Basel.
  • Komisyon Basel'deki gelişmelere ayak uydurmak için elinden geleni yapmaktadır.
  • His salary can't keep pace with inflation.
  • Onun aylığı enflasyona ayak uyduramıyor.
Show More (4)