kin - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
kin akraba n.
  • She will live with her husband's kin after the marriage.
  • Evlendikten sonra kocasının akrabalarıyla yaşayacak.
  • Pride tends to develop into hubris, which is close kin to madness.
  • Gurur, kibre dönme eğilimindedir; ki o da deliliğin yakın akrabasıdır.
  • You are no kin of mine.
  • Sen benim akrabam değilsin.
Show More (1)
İngilizce Türkçe
grudge kin n.
  • I don't have any grudge against you.
  • Sana karşı bir kinim yok.
  • I don't hold grudges.
  • Ben kin tutmam.
  • Lisa has a grudge against Stan.
  • Lisa'nın Stan'a karşı bir kini var.
Show More (5)
spleen kin n.
  • The client vented all his spleen to the customer representative.
  • Müşteri, tüm kinini müşteri temsilcisinden çıkardı.
Show More (-2)
bile kin n.
  • Her words were full of loathing and bile.
  • Sözleri nefret ve kinle doluydu.
Show More (-2)
resentment kin n.
  • Do you feel resentment towards your parents?
  • Ebeveynlerine karşı kin hisseder misin?
Show More (-2)
malice kin n.
  • She bears malice toward our group.
  • Grubumuza kin besliyor.
Show More (-2)
spite kin n.
  • Tom is doing it out of spite.
  • Tom bunu kininden yapıyor.
Show More (-2)