knotted - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
knotted düğümlenmiş adj.
  • Her knotted shoelaces were difficult to untie.
  • Çocuğun düğümlenmiş ayakkabı bağcıklarını çözmek zordu.
Show More (-2)
knotted boğum boğum adj.
  • After hours of strenuous exercise, his muscles felt knotted.
  • Saatler süren yorucu egzersizin ardından kasları boğum boğum olmuştu.
Show More (-2)
knotted (el) eğri büğrü adj.
  • The old fisherman had knotted hands from years of hard labour.
  • Yaşlı balıkçının elleri yıllarca ağır işlerde çalışmaktan eğri büğrü olmuştu.
Show More (-2)