largely - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
largely büyük ölçüde adv.
  • The fund was largely financed through government borrowing.
  • Fon büyük ölçüde devlet borçlanması yoluyla finanse edilmiştir.
  • In the end, however, we are sorry to say that this opportunity was largely wasted.
  • Ancak sonuçta bu fırsatın büyük ölçüde heba edildiğini söylemekten üzüntü duyuyoruz.
  • Her tenacity has largely resulted in the current proposal to do something about this problem.
  • Onun azmi büyük ölçüde bu sorunla ilgili bir şeyler yapmak için mevcut teklifle sonuçlandı.
Show More (108)
largely çoğunlukla adv.
  • The role of president in Ireland is largely ceremonial with limited powers.
  • İrlanda'da başkanlık makamı çoğunlukla sembolik ve yetkileri kısıtlı.
  • The audience was largely made up of very young children.
  • Seyirci çoğunlukla çok küçük çocuklardan oluşuyordu.
  • The audience was largely made up of very young children.
  • Seyirciler çoğunlukla çok küçük çocuklardan oluşuyordu.
Show More (0)
largely büyük oranda adv.
  • It depends largely on the context.
  • O büyük oranda içeriğe bağlı.
  • The day was largely uneventful.
  • Gün büyük oranda olaysızdı.
Show More (-1)
largely fazlasıyla adv.
  • The situation with regard to torture and ill treatment in Turkey remains largely unchanged.
  • Türkiye’de işkence ve kötü muamele açısından durum pek fazla değişmemiştir.
Show More (-2)
largely genelde adv.
  • How much beer people drink largely depends on the weather.
  • İnsanların ne kadar bira içtiği, genelde havaya bağlıdır.
Show More (-2)