|
- We could have laughed about it together.
- Buna birlikte gülebilirdik.
- It is not a matter to laugh about.
- Bu, gülünecek bir konu değil.
- The difference between sex and death, is that death can be done alone, and nobody laughs about it.
- Seks ve ölüm arasındaki fark, ölümün tek başına yapılabilmesi ve kimsenin buna gülmemesi.
- Tom laughed about it when I told him.
- Tom'a söylediğimde güldü.
- Tom still laughs about it.
- Tom hala buna gülüyor.
- I wonder what Tom and Mary are laughing about.
- Tom ve Mary'nin ne hakkında güldüklerini merak ediyorum.
- What are you laughing about?
- Neye gülüyorsun?
- I wonder what Tom is laughing about.
- Tom'un neye güldüğünü merak ediyorum.
- Tom and Mary laughed about the time they had a food fight.
- Tom ve Mary yemek kavgası yaptıkları zaman güldüler.
- I wonder what they're laughing about.
- Neye güldüklerini merak ediyorum.
- We ended up laughing about it.
- Sonunda gülüp geçtik.
- A teacher should never laugh about a pupil who has made a mistake.
- Bir öğretmen hata yapan bir öğrencisine asla gülmemelidir.
- Tom is the kind of person that, in the midst of disaster, always finds something to laugh about.
- Tom, felaketin ortasında her zaman gülecek bir şey bulan türden bir insan.
- I wonder what Tom and Mary are laughing about.
- Tom ve Mary'nin neye güldüklerini merak ediyorum.
- We all laughed about that.
- Hepimiz o konuya güldük.
- A teacher must not laugh about a pupil who has made a mistake.
- Bir öğretmen hata yapan bir öğrencisine gülmemelidir.
- We laughed about it.
- Buna güldük.
- What's everybody laughing about?
- Herkes neye gülüyor?
- What are you laughing about?
- Neye gülüyorsunuz?
- Tom laughed about it.
- Tom buna güldü.
- I don't think it's anything to laugh about.
- Gülünecek bir şey olduğunu sanmıyorum.
- I don't think it's anything to laugh about.
- Bunun gülecek bir şey olduğunu sanmıyorum.
- A teacher must not laugh about a pupil who has made a mistake.
- Bir öğretmen hata yapan bir öğrenciye gülmemeli.
- Layla laughed about it later.
- Layla daha sonra buna güldü.
- Layla laughed about it later.
- Leyla daha sonra o konuda güldü.
- We were all laughing about that.
- Hepimiz buna gülüyorduk.
- It is not a matter to laugh about.
- Gülünecek bir konu değil.
- Mary laughed about it when I told her.
- Ona söylediğimde Mary güldü.
- I wonder what they're laughing about.
- Onların ne hakkında güldüklerini merak ediyorum.
- Tom and Mary laughed about the time they had a food fight.
- Tom ve Mary yemek kavgası yaptıkları zamanları düşünüp güldüler.
- We all laughed about it later.
- Daha sonra hepimiz buna güldük.
- We all laughed about that.
- Hepimiz buna güldük.
- A teacher should never laugh about a pupil who has made a mistake.
- Bir öğretmen hata yapan bir öğrenciye asla gülmemeli.
Show More (30)
|
