Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
launder
aklamak
v.
It is possible to
launder
language to make it more appealing and uplifting.
Dili daha çekici ve canlandırıcı hale getirmek için
aklamak
mümkün.
Dan
launders
all of his money in legal activities in Canada.
Dan tüm parasını Kanada'daki yasal faaliyetlerde
aklar.
Dan
launders
all of his money in legal activities in Canada.
Dan tüm parasını Kanada'daki yasal faaliyetlerde
aklıyor.
Show More (0)
2
launder
kara para aklama
n.
The specific aim of these measures is to combat the
laundering
of money and to seize the proceeds of crime.
Bu tedbirlerin özel amacı
kara paranın aklanmasıyla
mücadele etmek ve suç gelirlerine el koymaktır.
Show More (-2)