Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
lawless
kanunsuz
adj.
The sea is now ruled by illegal and
lawless
mafias.
Deniz artık yasadışı ve
kanunsuz
mafyalar tarafından yönetiliyor.
On that day, however, the ECSC Treaty ceases to have effect, and we can hardly allow a
lawless
state of affairs.
Ancak o gün, AKÇT Antlaşması yürürlükten kalkar ve
kanunsuz
bir duruma izin veremeyiz.
Show More (-1)
2
lawless
nizamsız
adj.
The
lawless
town was plagued by crime and violence.
Nizamsız kasaba suç ve şiddetle boğuşuyordu.
Show More (-2)