1 |
legislature |
yasama organı |
n. |
|
- There is no independence of the judiciary or of the legislature.
- Yargının ya da yasama organının bağımsızlığı söz konusu değildir.
- Cooperation with the legislature is absolutely essential for good financial management.
- İyi bir mali yönetim için yasama organı ile işbirliği kesinlikle gereklidir.
- We have a mutual desire to see the necessary revision of the regulation within this legislature.
- Bu yasama organı içerisinde yönetmeliğin gerekli revizyonunu görmek konusunda ortak bir arzumuz var.
- In the EU, the legislature has been transferred to the executive.
- AB'de yasama organı yürütme organına devredilmiştir.
- Yet in matters concerning commercial law, the legislature knows how to be more stringent.
- Ancak ticaret hukuku ile ilgili konularda yasama organı daha katı olmayı bilir.
Show More (2)
|
2 |
legislature |
yasama meclisi |
n. |
|
- For example, in poor provinces such as Misiones, the members of the provincial legislature earn more than an MEP.
- Örneğin, Misiones gibi yoksul illerde il yasama meclisi üyeleri bir AP üyesinden daha fazla kazanmaktadır.
- We are the only supranational directly elected legislative house in existence.
- Var olan tek uluslarüstü doğrudan seçilmiş yasama meclisi biziz.
Show More (-1)
|
3 |
legislature |
parlamento |
n. |
|
- The legislature passed a new law strengthening the parliament's power.
- Parlamento, millet meclisinin gücünü arttıracak yeni bir yasayı yürürlüğe soktu.
Show More (-2)
|