|
- The lieutenant was ordered to come back.
- Teğmene geri dönmesi emri verilmişti.
- Will we have just the merest fraction of the courage of this Algerian lieutenant?
- Bizde bu Cezayirli teğmenin cesaretinin zerresi olacak mı?
- Lieutenant, fire missile one and recommend me for another medal.
- Teğmen, füzeyi ateşleyin ve beni başka bir madalya için önerin.
- Lieutenant, fire missile one and recommend me for another medal.
- Teğmen, ilk füzeyi ateşle ve bana başka bir madalya daha kazandır.
- Lieutenant, all that I need in this life is my family.
- Teğmen, bu hayatta ihtiyacım olan tek şey ailem.
- Lieutenant, fire missile one and recommend me for another medal.
- Teğmen, birinci füzeyi ateşle ve beni bir madalya için de tavsiye edin.
- Police Lieutenant Tom Jackson is determined to catch the fugitive.
- Polis Teğmeni Tom Jackson kaçağı yakalamaya kararlı.
- Lieutenant Dan Anderson couldn't link Linda to the crime.
- Teğmen Dan Anderson, Linda'yı suçla ilişkilendiremedi.
- Lieutenant Dan Anderson was called to a second murder scene.
- Teğmen Dan Anderson ikinci bir cinayet mahalline çağrıldı.
- Outside the house, Lieutenant Dan Anderson found Linda's shoes.
- Evin dışında, Teğmen Dan Anderson Linda'nın ayakkabılarını buldu.
- Lieutenant Dan Anderson was called to a second murder scene.
- Teğmen Dan Anderson, ikinci bir cinayet mahalline çağrıldı.
- Lieutenant Dan Anderson sent a canine team to the crime scene.
- Teğmen Dan Anderson olay yerine bir köpek ekibi gönderdi.
- Tom isn't a lieutenant.
- Tom bir teğmen değil.
- Lieutenant Dan Anderson couldn't link Linda to the crime.
- Teğmen Dan Anderson, Linda'nın suçla bağlantısını kuramadı.
- Outside the house, Lieutenant Dan Anderson found Linda's shoes.
- Teğmen Dan Anderson evin dışında Linda'nın ayakkabılarını buldu.
- He is a lieutenant.
- O bir teğmendir.
- He was demoted to the rank of lieutenant.
- Teğmen rütbesine indirildi.
- Tom wasn't a lieutenant.
- Tom bir teğmen değildi.
- He is a lieutenant.
- O bir teğmen.
- She congratulated the new lieutenant.
- Yeni teğmeni tebrik etti.
- She congratulated the new lieutenant.
- O, yeni teğmeni tebrik etti.
- The camp was under the command of Lieutenant Jackson.
- Kamp Teğmen Jackson'ın komutası altındaydı.
- Lieutenant Dan Anderson responded to the frantic 911 call.
- Teğmen Dan Anderson acil 911 çağrısına yanıt verdi.
- Tom is a lieutenant.
- Tom bir teğmen.
- Lieutenant Dan Anderson sent a canine team to the crime scene.
- Teğmen Dan Anderson olay yerine bir köpek timi gönderdi.
- She thanked the lieutenants.
- Teğmenlere teşekkür etti.
- Lieutenant Dan Anderson carefully collected samples for DNA testing.
- Teğmen Dan Anderson DNA testi için örnekleri dikkatlice topladı.
- Lieutenant Dan Anderson responded to the frantic 911 call.
- Teğmen Dan Anderson çılgınca 911 çağrısına cevap verdi.
- She thanked the lieutenants.
- O, teğmenlere teşekkür etti.
- Lieutenant Dan Anderson sent the sample to the FBI lab for testing.
- Teğmen Dan Anderson örneği test için FBI laboratuvarına gönderdi.
- Lieutenant, my patience is shorter than my sword.
- Teğmenim, sabrım kılıcımdan daha kısa.
- Lieutenant, my patience is shorter than my sword.
- Teğmen, benim sabrım kılıcımdan daha kısadır.
- Tom was a lieutenant.
- Tom bir teğmendi.
Show More (30)
|
