Örnek cümleler çeşitli kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır ve her ne kadar editör kontrolünden geçmiş olsa da bazı gözden kaçmalar olabilir. Cümleler kesinlikle, Tureng.com’un ideolojisini ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Sizi rahatsız eden siyasal, sosyal ve hassas içeriğe sahip cümleleri lütfen bize bildiriniz.

	İngilizce	Türkçe
1	like to work	çalışmayı sevmek	v.
	We like to work carefully. Dikkatli çalışmayı severiz. I do not like to work in the dark. Karanlıkta çalışmayı sevmiyorum. I like to work with actual people. Gerçek insanlarla çalışmayı seviyorum. I like to work with people that I trust. Güvendiğim insanlarla çalışmayı seviyorum. Some people like to work this way. Bazı insanlar bu şekilde çalışmayı sever. We like to work as a team. Ekip olarak çalışmayı seviyoruz. We like to work with people like us. Bizim gibi insanlarla çalışmayı seviyoruz. Understand your group and how they like to work. Grubunuzu ve nasıl çalışmayı sevdiklerini anlayın. I like to work with Tom. Tom ile çalışmayı seviyorum. I don't like to work. Çalışmayı sevmiyorum. Tom doesn't like to work by himself. Tom tek başına çalışmayı sevmez. I'm told that Tom likes to work on his own. Bana Tom'un kendi başına çalışmayı sevdiği söylendi. I work simply because I like to work. Sadece çalışmayı sevdiğim için çalışıyorum. Nobody likes to work with Tom. Kimse Tom'la çalışmayı sevmez. She doesn't like to work. O çalışmayı sevmiyor. Nobody likes to work with Tom. Hiç kimse Tom'la çalışmayı sevmiyor. In other words, I don't like to work with him. Başka bir deyişle, onunla çalışmayı sevmiyorum. Tom likes to work in the garden before going to work. Tom işe gitmeden önce bahçede çalışmayı sever. Tom likes to work at night. Tom, gece çalışmayı seviyor. Tom likes to work at night. Tom geceleri çalışmayı seviyor. Tom likes to work in the garden before going to work. Tom işe gitmeden önce bahçede çalışmayı seviyor. He likes to work in the garden. O, bahçede çalışmayı sever. He likes to work with his head rather than with his hands. Elleriyle değil kafasıyla çalışmayı sever. He likes to work in the garden. Bahçede çalışmayı seviyor. He likes to work with his head rather than with his hands. Ellerinden ziyade kafasıyla çalışmayı seviyor. I like to work with her. Onunla çalışmayı seviyorum. I like to work with him. Onunla çalışmayı seviyorum. I like to work with them. Onlarla çalışmayı seviyorum. Show More (25)