Örnek cümleler çeşitli kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır ve her ne kadar editör kontrolünden geçmiş olsa da bazı gözden kaçmalar olabilir. Cümleler kesinlikle, Tureng.com’un ideolojisini ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Sizi rahatsız eden siyasal, sosyal ve hassas içeriğe sahip cümleleri lütfen bize bildiriniz.
|
İngilizce |
Türkçe |
|
| 1 |
like working |
çalışmayı sevmek |
v. |
|
- I like working with people that I trust.
- Güvendiğim insanlarla çalışmayı seviyorum.
- I like working with the people here.
- Buradaki insanlarla çalışmayı seviyorum.
- I like working, but I am very tired now.
- Çalışmayı seviyorum ama artık çok yoruldum.
- I like working in Boston.
- Boston'da çalışmayı seviyorum.
- I like working with him.
- Onunla birlikte çalışmayı seviyorum.
- I like working with him.
- Onunla çalışmayı seviyorum.
- I like working with kids.
- Çocuklarla çalışmayı seviyorum.
- I like working with them.
- Onlarla birlikte çalışmayı seviyorum.
- I like working with them.
- Onlarla çalışmayı seviyorum.
- I like working with her.
- Onunla birlikte çalışmayı seviyorum.
- I like working with her.
- Onunla çalışmayı seviyorum.
- I like working with Tom.
- Tom'la çalışmayı seviyorum.
- I like working with you.
- Seninle çalışmayı seviyorum.
- I like working with you.
- Ben de seninle çalışmayı seviyorum.
- She likes working hard.
- Çok çalışmayı seviyor.
- You're going to like working for me.
- Benim için çalışmayı seveceksin.
- Why do you like working here?
- Neden burada çalışmayı seviyorsun?
- Do you like working here?
- Burada çalışmayı seviyor musun?
- Why don't you like working here?
- Neden burada çalışmayı sevmiyorsun?
- I liked working in Boston.
- Boston'da çalışmayı seviyordum.
- He's really cute, and so I like working with him.
- O gerçekten şirin ve bu yüzden onunla çalışmayı seviyorum.
- He's really cute, and so I like working with him.
- Gerçekten çok tatlı ve bu yüzden onunla çalışmayı seviyorum.
- He's very nice, which is why I like working with him.
- Çok iyi biri, bu yüzden onunla çalışmayı seviyorum.
- I like working for this company.
- Bu şirket için çalışmayı seviyorum.
- I like working here.
- Burada çalışmayı seviyorum.
- Tom told me that he liked working in Boston.
- Tom bana Boston'da çalışmayı sevdiğini söyledi.
- Tom told me that he liked working with Mary.
- Tom bana Mary ile çalışmayı sevdiğini söyledi.
- I like working.
- Çalışmayı seviyorum.
- Don't you like working with me?
- Benimle çalışmayı sevmiyor musun?
- I do not like work even when someone else is doing it.
- Başkası yaparken bile çalışmayı sevmiyorum.
- I don't like working here.
- Burada çalışmayı sevmiyorum.
- I don't like working on weekends.
- Hafta sonlarında çalışmayı sevmiyorum.
- I don't like working on weekends.
- Hafta sonları çalışmayı sevmiyorum.
- I don't like working out.
- Çalışmayı sevmiyorum.
- Tom likes working hard.
- Tom çok çalışmayı sever.
- Tom liked working here.
- Tom burada çalışmayı seviyordu.
- Tom doesn't like working in the garden.
- Tom bahçede çalışmayı sevmez.
- Tom doesn't like working on an empty stomach.
- Tom aç karnına çalışmayı sevmez.
- Tom doesn't like working in the garden.
- Tom bahçede çalışmayı sevmiyor.
- Tom doesn't like working the graveyard shift.
- Tom mezarlık vardiyasında çalışmayı sevmiyor.
- Tom doesn't like working the graveyard shift.
- Tom gece vardiyasında çalışmayı sevmiyor.
- I liked working in Boston.
- Boston'da çalışmayı sevdim.
- I liked working with Tom.
- Tom'la çalışmayı sevdim.
- I liked working with you.
- Seninle çalışmayı sevdim.
- Did you like working in Boston?
- Boston'da çalışmayı sevdin mi?
- I like working with kids.
- Ben çocuklarla çalışmayı severim.
- I like working.
- Çalışmayı severim.
- Did you like working in Boston?
- Boston'da çalışmayı seviyor musun?
Show More (45)
|