limp - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
limp topallamak v.
  • If the economy is limping along, the currency will be weakened in the long term.
  • Eğer ekonomi topallayarak ilerlerse, para birimi uzun vadede zayıflayacaktır.
  • Tom is limping now.
  • Tom şimdi topallıyor.
  • Tom walks with a slight limp.
  • Tom hafif topallayarak yürüyor.
Show More (31)
limp aksamak v.
  • The German Shepherd was limping down the street.
  • Alman Kurdu caddeden aşağıya doğru aksayarak yürüyordu.
  • Tom shouldn't make fun of Mary's limp.
  • Tom Mary'nin aksamasıyla alay etmemeli.
  • Why are you walking with a limp?
  • Neden aksayarak yürüyorsun?
Show More (2)
limp gevşek adj.
  • The legs of the desk seem limp.
  • Masanın ayakları gevşek duruyor.
  • The UK Conservative response will not be limp.
  • Birleşik Krallık Muhafazakarlarının tepkisi gevşek olmayacaktır.
Show More (-1)
limp ağır ilerlemek v.
  • The damaged plane limped to the closest airfield.
  • Hasarlı uçak ağır ağır ilerleyerek en yakın havaalanına ulaştı.
Show More (-2)
limp topallama n.
  • The poor dog was walking with a limp.
  • Zavallı köpek topallayarak yürüyordu.
Show More (-2)
limp topallayarak yürümek v.
  • The wounded soldier limped towards his friend.
  • Yaralı asker, arkadaşına doğru topallayarak yürüdü.
Show More (-2)