live alone - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
live alone yalnız yaşamak v.
  • Indeed, unit sales are increasing rapidly in a world where more and more people are living alone.
  • Gerçekten de, giderek daha fazla insanın yalnız yaşadığı bir dünyada birim satışlar hızla artmaktadır.
  • It's hard to live alone abroad for so many years.
  • O kadar sene yurt dışında yalnız yaşamak zor iş.
  • It's hard to live alone abroad for so many years.
  • O kadar sene yurt dışında yalnız yaşamak zordur.
Show More (86)
live alone tek başına yaşamak v.
  • The medicine man lived alone, even without a mate, on the edge of the village.
  • Büyücü doktor, köyün kenarında eşi olmadan bile tek başına yaşardı.
  • It's hard to live alone abroad for so many years.
  • Bu kadar sene yurt dışında tek başına yaşamak zor iş.
  • She was living alone in a hut.
  • O, bir kulübede tek başına yaşıyordu.
Show More (10)