|
- Tom is easy to live with.
- Tom ile birlikte yaşamak kolay.
- I lived with Tom and Mary for three years.
- Üç yıl Tom ve Mary ile birlikte yaşadım.
- Tom is hard to live with.
- Tom ile birlikte yaşamak zor.
- Tom is still living with his mom.
- Tom hâlâ annesi ile birlikte yaşıyor.
- Fadil's children went to live with their grandparents because of the mental state of their mother.
- Fadıl'ın çocukları, annelerinin zihinsel durumu nedeniyle büyükanne ve büyükbabaları ile birlikte yaşamaya başladılar.
- Tom says he can't live with Mary any longer.
- Tom artık Mary ile birlikte yaşayamayacağını söylüyor.
- Bill was sent to live with his grandparents while his mother studied to become a nurse.
- Bill, annesi bir hemşire olmak için eğitim alırken, büyükanne ve büyükbabası ile birlikte yaşamaya gönderildi.
- Kim is living with Ken.
- Kim, Ken ile birlikte yaşıyor.
- I lived with Tom and Mary for three years.
- Üç yıl boyunca Tom ve Mary ile birlikte yaşadım.
- He is living with his friend for the time being.
- Şimdilik arkadaşı ile birlikte yaşıyor.
- Tom and Mary still live with their parents.
- Tom ve Mary hâlâ ebeveynleri ile birlikte yaşıyorlar.
Show More (8)
|