| 1 |
lock up |
kilitlemek |
v. |
|
- He can do well without locking up his opposition.
- Muhalefetini kilitlemeden de başarılı olabilir.
- I told Tom I'd close the windows and lock up.
- Tom'a pencereleri kapatacağımı ve kilitleyeceğimi söyledim.
- Lock up your passport.
- Pasaportunu kilitle.
- We need to make sure that nobody's in the building before we lock up.
- Kilitlemeden önce binada kimsenin olmadığından emin olmalıyız.
- She locked up a suspect.
- O bir şüpheliyi kilitledi.
- Didn't you lock up your car?
- Arabanı kilitlemedin mi?
- I'll lock up.
- Kapıyı kilitleyeceğim.
- He managed to escape from the room where his kidnappers had kept him locked up.
- Fidyecilerin kendisini kilitlediği odadan kaçmayı başardı.
- I told Tom I'd close the windows and lock up.
- Tom'a pencereleri kapatıp kilitleyeceğimi söyledim.
- Did you lock up the house before we left?
- Biz ayrılmadan önce evi kilitledin mi?
- Never forget to lock up when you go to bed.
- Yatmaya giderken kapıyı kilitlemeyi asla unutma.
- Don't forget to lock up when you leave.
- Çıkarken kapıyı kilitlemeyi unutma.
- She managed to escape from the room where her kidnappers had kept her locked up.
- Onu kaçıranların kendisini kilitlediği odadan kaçmayı başardı.
- We need to make sure that nobody's in the building before we lock up.
- Kapıyı kilitlemeden önce binada kimsenin olmadığından emin olmalıyız.
- When I am queen, I will lock up Tom in the dungeon.
- Kraliçe olduğum zaman, Tom'u zindana kilitleyeceğim.
- Never forget to lock up when you go to bed.
- Yatarken kapıyı kilitlemeyi asla unutma.
- He locked up his jewels in the safe.
- Mücevherlerini kasaya kilitledi.
Show More (14)
|
| 2 |
lock up |
kilit altında tutmak |
v. |
|
- I've worked real hard to keep him locked up.
- Onu kilit altında tutmak için çok çalıştım.
Show More (-2)
|
| 3 |
lock up |
kapatmak |
v. |
|
- When I am queen, I will lock up Tom in the dungeon.
- Kraliçe olduğumda, Tom'u zindana kapatacağım.
Show More (-2)
|
| 4 |
lock up |
hapsetmek |
v. |
|
- The police have Tom safely locked up.
- Polis Tom'u güvenli şekilde hapsetti.
Show More (-2)
|
