|
- For the poor countries, this is one way of making a fast buck, but offers no solutions in the long run.
- Yoksul ülkeler için bu, hızlı para kazanmanın bir yoludur, ancak uzun vadede hiçbir çözüm sunmaz.
- In the long run, this cannot be tolerated.
- Uzun vadede buna müsamaha gösterilemez.
- We also have, however, the shipping junction on the Danube, and in the long run this would become a triple junction.
- Bununla birlikte Tuna Nehri üzerinde nakliye kavşağına da sahibiz ve uzun vadede bu üçlü bir kavşak haline gelecektir.
- The only things that count, in the long run, are the market and free competition.
- Uzun vadede önemli olan tek şey piyasa ve serbest rekabettir.
- Transposal under pressure will solve nothing in the long run.
- Baskı altında aktarım uzun vadede hiçbir şeyi çözmeyecektir.
- In the long run, that will be the most significant thing.
- Uzun vadede en önemli şey bu olacaktır.
- Nevertheless, health and the economy are inseparable companions in the long run.
- Bununla birlikte sağlık ve ekonomi uzun vadede birbirinden ayrılmaz yol arkadaşlarıdır.
- We must ensure that they are doing what the MAGP intends they do in the long run.
- Uzun vadede MAGP'nin amaçladığı şeyi yaptıklarından emin olmalıyız.
- I believe that the large-scale slaughter of animals will no longer be acceptable to public opinion in the long run.
- Hayvanların büyük ölçekte katledilmesinin artık uzun vadede kamuoyu tarafından kabul edilemeyeceğine inanıyorum.
- Transposal under pressure will solve nothing in the long run.
- Baskı altında geçiş uzun vadede hiçbir şeyi çözmeyecektir.
- In the long run this will jeopardise the EU's credibility.
- Uzun vadede bu durum AB'nin güvenilirliğini tehlikeye atacaktır.
- In the long run that will be the most significant thing.
- Uzun vadede en önemli şey bu olacaktır.
- I would also draw Parliament's attention to the risks that this would pose in the long run.
- Ayrıca Parlamento'nun dikkatini bunun uzun vadede yaratacağı risklere çekmek isterim.
- This is untenable in the long run.
- Bu uzun vadede savunulamaz bir durumdur.
- Influencer marketing is a strategy that brings better results in the long run.
- Etkileyici pazarlama uzun vadede daha iyi sonuçlar getiren bir stratejidir.
- Influencer marketing is a strategy that brings better results in the long run.
- Etkileyici pazarlama uzun vadede daha iyi sonuçlar getiren bir strateji.
- It's a more powerful way of being in the long run.
- Bu da uzun vadede daha etkili bir var olma şeklidir.
- It's a more powerful way of being in the long run.
- Bu uzun vadede daha güçlü bir varoluş biçimidir.
- It's a more powerful way of being in the long run.
- Uzun vadede var olmanın daha güçlü bir yolu.
- In the long run, prices will rise.
- Uzun vadede fiyatlar yükselecek.
- Crime doesn't pay in the long run.
- Suç uzun vadede para kazandırmaz.
- It's going to be more useful in the long run.
- Bu uzun vadede daha yararlı olacaktır.
- Honesty will pay in the long run.
- Dürüstlük uzun vadede karşılığını verecektir.
- Your efforts will be rewarded in the long run.
- Çabalarınız uzun vadede ödüllendirilecektir.
- That cost me a lot in the long run.
- Bu bana uzun vadede çok pahalıya mal oldu.
- Democracy will be victorious in the long run.
- Demokrasi uzun vadede muzaffer olacaktır.
- Your effort will be rewarded in the long run.
- Çabanız uzun vadede ödüllendirilecektir.
- I trust that, in the long run, I will not be a loser.
- Uzun vadede kaybeden olmayacağıma inanıyorum.
- I can assure you that honesty pays in the long run.
- Sizi temin ederim ki dürüstlük uzun vadede kazandırır.
- This experience will do you good in the long run.
- Bu deneyim uzun vadede sana iyi gelecek.
- Democracy will be victorious in the long run.
- Demokrasi uzun vadede galip gelecektir.
- In the long run, prices will rise.
- Uzun vadede, fiyatlar yükselecektir.
- In the long run, we can save a lot of money by buying this machine.
- Uzun vadede, bu makineyi alarak çok fazla tasarruf edebiliriz.
- This experience will do you good in the long run.
- Bu deneyim uzun vadede size iyi gelecektir.
- In the long run, we can save a lot of money by buying this machine.
- Bu makineyi alarak uzun vadede çok para biriktirebiliriz.
- You won't earn it in the long run.
- Uzun vadede kazanamayacaksın.
- Sometimes, buying a cheaper product will cost you more in the long run.
- Bazen daha ucuz bir ürün almak uzun vadede size daha pahalıya mal olur.
- It's going to be more useful in the long run.
- Uzun vadede daha faydalı olacak.
- Honesty will pay in the long run.
- Dürüstlük uzun vadede karşılığını alır.
- Your efforts will be rewarded in the long run.
- Çabalarınızın karşılığını uzun vadede alacaksınız.
- Sometimes, buying a cheaper product will cost you more in the long run.
- Bazen, daha ucuz bir ürün satın almak uzun vadede size daha fazlaya mal olacaktır.
- A diligent man will succeed in the long run.
- Çalışkan bir adam uzun vadede başarılı olur.
- That plan will probably fail in the long run.
- O plan uzun vadede muhtemelen başarısız olacak.
- That cost me a lot in the long run.
- Bu uzun vadede bana çok pahalıya mal oldu.
- That plan will probably fail in the long run.
- Bu plan uzun vadede muhtemelen başarısız olacaktır.
- We will become happy in the long run.
- Uzun vadede mutlu olacağız.
Show More (43)
|
