| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | look-alike i. | başkasına çok benzeyen kimse |
| Genel | look-alike i. | başkasının çok benzeri olan şey |
| Genel | look-alike i. | (bir şeyin) çifti |
| Genel | look-alike i. | uyumlu parça |
| Genel | look-alike s. | benzer |
| Genel | look-alike s. | aynı |
| Genel | look-alike s. | kopya/benzer/ikiz |
| Pharmaceutics | ||
| Eczacılık | look-alike i. | reçetesiz uyarıcıları içerdiği halde illegal veya reçeteli maddeleri içeriyor gibi görünen ilaç |
| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | look alike f. | benzemek | ||
|
These pencils might look alike but they're not the same. Bu kalemler birbirine benziyor olabilir ama aynı değiller. More Sentences |
||||
| Genel | look alike s. | benzer | ||
|
All those flowers look alike. Bütün o çiçekler benzer görünüyor. More Sentences |
||||
| Genel | look-alike [us] i. | başka eşyaya çok benzeyen eşya | ||
| Genel | look-alike [us] i. | orijinalinin aynısı eşya | ||
| Genel | look alike somebody a lot f. | çok benzemek | ||
