|
- Locally, we can stop covering flood plain and water meadows with concrete.
- Yerel olarak, taşkın ovalarını ve su çayırlarını betonla kaplamayı bırakabiliriz.
- People with no sense of humor are like meadows with no flowers.
- Mizah duygusu olmayan insanlar çiçeksiz çayırlar gibidir.
- The meadow is full of frogs.
- Çayır kurbağa ile doludur.
- Cows are grazing in the meadow.
- İnekler çayırda otluyorlar.
- Hope is the meadow on which fools graze.
- Umut aptalların otlattığı çayırdır.
- Hope is the meadow on which fools graze.
- Umut, aptalların üzerinde otladığı bir çayırdır.
- We saw cows grazing in the meadow.
- İneklerin çayırda otladığını gördük.
- Cows are eating grass in the meadow.
- İnekler çayırda ot yiyorlar.
- There was a deer walking through the meadow.
- Çayırda yürüyen bir geyik vardı.
- Your sentences were like a green meadow in winter.
- Cümleleriniz kışın yeşil bir çayır gibiydi.
- Flowers are growing in the meadow.
- Çayırda çiçekler büyüyor.
- This meadow abounds in frogs.
- Bu çayır kurbağa doludur.
- Flowers are growing in the meadow.
- Çiçekler çayırda büyüyorlar.
- People with no humour are like meadows without flowers.
- Mizahı olmayan insanlar çiçeksiz çayırlar gibidir.
- Cows are grazing in the meadow.
- İnekler çayırda otluyor.
- The meadow is full of frogs.
- Çayır kurbağalarla dolu.
- We saw cows grazing in the meadow.
- Çayırda otlayan inekler gördük.
- This meadow abounds in frogs.
- Bu çayır kurbağa kaynıyor.
- The meadow was filled with wildflowers.
- Çayır kır çiçekleriyle doluydu.
- You can hear animals yammer in the meadows.
- Çayırlarda hayvanların gevezeliklerini duyabilirsin.
Show More (17)
|