|
- There is however no need, in terms of the market, for uniform rules on the sale of vitamins and minerals.
- Ancak pazar açısından vitamin ve minerallerin satışına ilişkin tek tip kurallara ihtiyaç yoktur.
- Vitamins and minerals are involved in numerous biochemical processes in the human organism.
- Vitaminler ve mineraller insan organizmasındaki sayısız biyokimyasal süreçte yer almaktadır.
- In principle, the Commission could support such additives as vitamins and minerals.
- Prensip olarak Komisyon vitamin ve mineral gibi katkı maddelerini destekleyebilir.
- In principle, the Commission could support such additives as vitamins and minerals.
- Prensip olarak Komisyon, vitamin ve mineral gibi katkı maddelerini destekleyebilir.
- Certain minerals break down at high temperatures and release metallic iron.
- Bazı mineraller yüksek sıcaklıklarda parçalanır ve metalik demir açığa çıkar.
- The salts and minerals found in these mountains are quite diverse.
- Bu dağlarda bulunan tuzlar ve mineraller oldukça çeşitlidir.
- One finds valuable minerals in mines.
- Madenlerde değerli mineraller bulunur.
- He takes a pill with vitamins and minerals every day.
- Her gün vitamin ve mineral hapı içiyor.
- Swiss chard is rich in vitamins, minerals, protein, and dietary fibre.
- Pazı, vitaminler, mineraller, protein ve diyet lifi açısından zengindir.
- Berries are high in minerals such as potassium.
- Meyveler potasyum gibi mineraller bakımından zengindir.
- Tom takes a tablet containing vitamins and minerals every day.
- Tom her gün vitamin ve mineral içeren bir tablet alıyor.
- Turkey produces a lot of minerals.
- Türkiye çok fazla mineral üretiyor.
- One finds valuable minerals in mines.
- Biri madenlerde değerli mineraller bulur.
- Water, forests, and minerals are important natural resources.
- Su, ormanlar ve mineraller önemli doğal kaynaklardır.
- Paracelsus pioneered the use of chemicals and minerals in medicine.
- Paracelsus tıpta kimyasal ve mineral kullanımının öncülüğünü yaptı.
- Mushrooms contain significant amounts of minerals.
- Mantarlar önemli miktarda mineral içerir.
- Mushrooms contain significant amounts of minerals.
- Mantarlar önemli miktarda mineral içerirler.
- In the caves one can find stalactites and stalagmites, minerals, and plant and animal life.
- İnsan mağaralarda sarkıt ve dikitleri, mineralleri, bitki ve hayvan yaşamını bulabiliyor.
- Some minerals are important for human health.
- Bazı mineraller insan sağlığı için önemlidir.
- He takes a pill with vitamins and minerals every day.
- Her gün vitamin ve mineral içeren bir hap alıyor.
- Fruit and vegetables are a good source of vitamins, minerals and fibre.
- Meyve ve sebzeler iyi birer vitamin, mineral ve lif kaynağıdır.
- Tom takes a pill with vitamins and minerals every day.
- Tom her gün vitamin ve mineral içeren bir hap alıyor.
- Fruit and vegetables are a good source of vitamins, minerals and fibre.
- Meyve ve sebzeler vitamin, mineral ve lif için iyi bir kaynaktır.
- In mines you can find valuable minerals.
- Madenlerde değerli mineraller bulabilirsiniz.
- Australia is abundant in minerals.
- Avustralya'da bol miktarda mineral bulunur.
- Australia is abundant in minerals.
- Avustralya'da mineraller bol miktarda bulunur.
- Paracelsus pioneered the use of chemicals and minerals in medicine.
- Paracelsus, kimyasalların ve minerallerin tıpta kullanılmasına öncülük etmiştir.
- This region produces precious minerals.
- Bu bölge değerli mineraller üretiyor.
- Swiss chard is rich in vitamins, minerals, protein, and dietary fibre.
- İsviçre pazıları vitamin, mineral, protein ve diyet lifi açısından zengindir.
- Tom takes a tablet containing vitamins and minerals every day.
- Tom her gün vitaminler ve mineraller içeren bir tablet alır.
- Turkey produces a lot of minerals.
- Türkiye birçok mineral üretir.
- A mine is where you find precious minerals.
- Maden, değerli minerallerin bulunduğu yerdir.
Show More (29)
|