|
- Daydreaming is the moonlight of thought.
- Hayal kurmak, düşüncenin ay ışığıdır.
- She turned off the lights so she could enjoy the moonlight.
- Ay ışığının keyfini çıkarabilmek için ışıkları kapattı.
- The moonlight reflected on the lake.
- Ay ışığı göle yansımıştı.
- They kissed under the moonlight.
- Ay ışığının altında öpüştüler.
- Moonlight came through the windows.
- Pencerelerden ay ışığı geliyordu.
- The moonlight is beautiful.
- Ay ışığı çok güzel.
- I don't suppose it's possible to read a book by moonlight.
- Ay ışığında bir kitap okumanın mümkün olduğunu sanmıyorum.
- She cannot bear moonlight and she cannot bear darkness.
- Ay ışığına ve karanlığa dayanamaz.
- She turned off the lights so she could enjoy the moonlight.
- Ay ışığının tadını çıkarabilmek için ışıkları kapattı.
- He can bear neither moonlight nor darkness.
- Ne ay ışığına ne de karanlığa dayanabilir.
- The moonlight reflected on the lake.
- Ay ışığı gölün üzerine yansıdı.
- They kissed under the moonlight.
- Onlar ay ışığı altında öpüştüler.
- The moonlight is weak.
- Ay ışığı zayıf.
- Moonlight was the only illumination.
- Ay ışığı tek aydınlatmaydı.
- I don't suppose it's possible to read a book by moonlight.
- Ay ışığında kitap okumanın mümkün olduğunu sanmıyorum.
- The moonlight is really beautiful.
- Ay ışığı gerçekten çok güzel.
Show More (13)
|