Örnek cümleler çeşitli kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır ve her ne kadar editör kontrolünden geçmiş olsa da bazı gözden kaçmalar olabilir. Cümleler kesinlikle, Tureng.com’un ideolojisini ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Sizi rahatsız eden siyasal, sosyal ve hassas içeriğe sahip cümleleri lütfen bize bildiriniz.

	İngilizce	Türkçe
1	much better	çok daha iyi	adj.
	A non-GMO label would therefore have been much better. Bu nedenle GDO'suz bir etiket çok daha iyi olurdu. I think it conveys the objective of the directive much better. Bunun direktifin amacını çok daha iyi ifade ettiğini düşünüyorum. I think it conveys the objective of the directive much better. Direktifin amacını çok daha iyi ifade ettiğini düşünüyorum. You have to have a much better, much more careful look at this. Bu konuya çok daha iyi, çok daha dikkatli bir şekilde bakmalısınız. As I have explained, the situation is much better. Açıkladığım gibi, durum çok daha iyi. Regarding the payment contract delays, things are now much better. Ödeme sözleşmelerindeki gecikmelerle ilgili olarak, işler artık çok daha iyi. That is why this system is much better. İşte bu yüzden bu sistem çok daha iyi. We often do much better than we think. Çoğu zaman düşündüğümüzden çok daha iyisini yaparız. The Heads of Government, therefore, are obliged to do much better. Bu nedenle Hükümet Başkanları çok daha iyisini yapmakla yükümlüdür. The Heads of Government, therefore, are obliged to do much better. Bu nedenle Hükûmet Başkanları çok daha iyisini yapmakla yükümlüdür. Hopefully, geographically, he will be much better placed in the future. Umarım, coğrafi olarak gelecekte çok daha iyi bir konumda olacaktır. I am convinced that marital fidelity is a much better means than all kinds of contraceptives. Evlilikte sadakatin her türlü doğum kontrol yönteminden çok daha iyi bir araç olduğuna inanıyorum. I believe that policy is much better than the one of 'don't vaccinate but rather burn'. Bu politikanın 'aşılamayın, yakın' politikasından çok daha iyi olduğuna inanıyorum. However, this requires a much better investment climate to make it attractive for companies to invest in Europe. Ancak bunun için şirketlerin Avrupa'da yatırım yapmalarını cazip kılacak çok daha iyi bir yatırım ortamı gerekmektedir. If you tell people about the possibilities then they will become much better known. İnsanlara olasılıkları anlatırsanız bunlar çok daha iyi bilinir hale gelecektir. Industries and vulnerable sectors have to start working much better together. Endüstriler ve hassas sektörler birlikte çok daha iyi çalışmaya başlamalıdır. It might also be added that boys have much better jobs and so earn more, too. Ayrıca erkek çocukların çok daha iyi işlere sahip oldukları ve bu nedenle daha fazla kazandıkları da eklenebilir. It would be much better for Member States to issue their own legislation in this regard. Üye Devletlerin bu konuda kendi mevzuatlarını yayınlamaları çok daha iyi olacaktır. More generally, and even with much better data, a cautious approach must be adopted to interpretation. Daha genel olarak ve çok daha iyi verilerle bile, yorumlama konusunda ihtiyatlı bir yaklaşım benimsenmelidir. Mr Fogh Rasmussen has managed much better than the euro. Sayın Fogh Rasmussen Avro'dan çok daha iyi yönetti. So today, we are better, much better placed to cope with a recession. Dolayısıyla bugün, bir durgunlukla başa çıkmak için daha iyi, çok daha iyi bir konumdayız. Mr Fogh Rasmussen has managed much better than the euro. Sayın Fogh Rasmussen Avro'dan çok daha iyi bir yönetim sergilemiştir. That means no one is a net payer and they are all in a much better position than in 2003. Bu, hiç kimsenin net ödeme yapmadığı ve hepsinin 2003'e kıyasla çok daha iyi bir konumda olduğu anlamına geliyor. Surely, ad hoc tribunals such as those in former Yugoslavia or Rwanda are a much better solution. Eski Yugoslavya ya da Ruanda'da olduğu gibi ad hoc mahkemeler çok daha iyi bir çözümdür. Surely, ad hoc tribunals such as those in former Yugoslavia or Rwanda are a much better solution. Eski Yugoslavya veya Ruanda'da olduğu gibi geçici mahkemeler elbette çok daha iyi bir çözümdür. That means no one is a net payer and they are all in a much better position than in 2003. Bu da hiç kimsenin net ödeyici olmadığı ve hepsinin 2003'e kıyasla çok daha iyi bir konumda olduğu anlamına geliyor. These regions' economic situation is often not much better than that in the acceding countries. Bu bölgelerin ekonomik durumları genellikle katılım sağlayan ülkelerdekinden çok daha iyi değildir. Things are going well, in fact much better, and that is something we can only be pleased about. İşler iyi gidiyor, hatta çok daha iyi gidiyor ve bu sadece memnun olabileceğimiz bir şey. We operate with a broad security concept, and rightly so, and realise that prevention is much better. Geniş bir güvenlik konseptiyle hareket ediyoruz ve haklı olarak önlemenin çok daha iyi olduğunun farkındayız. The Group of the European People's Party is proposing another option, which is much better adapted to the real problem. Avrupa Halk Partisi Grubu, gerçek soruna çok daha iyi uyarlanmış başka bir seçenek öneriyor. They are not included, not even in the new guidelines, even though they are much better than the previous ones. Öncekilerden çok daha iyi olmalarına rağmen yeni kılavuzda bile yer almamaktadırlar. What does this really mean for Sweden when we, of course, have much better legislation? Elbette çok daha iyi bir mevzuatımız varken bu İsveç için gerçekten ne anlama geliyor? Perhaps everything would be much better, if we had, at long last, a new tachograph. En nihayetinde yeni bir takografımız olsaydı belki de her şey çok daha iyi olurdu. It seems to be working much better! Çok daha iyi çalışıyor gibi görünüyor! It used to be much, much better. Eskiden çok ama çok daha iyiydi. It was so much better when it first opened. İlk açıldığında çok daha iyiydi. It’s a great free solution for Apple users, and it’s much better than it once was. Apple kullanıcıları için harika bir ücretsiz çözüm ve bir zamanlar olduğundan çok daha iyi. It is much better in real life. Gerçek hayatta çok daha iyi. We should’ve planned this season out much, much better. Bu sezonu çok ama çok daha iyi planlamalıydık. We were much better in the third quarter. Üçüncü çeyrekte çok daha iyiydik. It is so much better to trust in God than it is man. Tanrı'ya güvenmek insana güvenmekten çok daha iyidir. This time they were much better organized. Bu sefer çok daha iyi organize olmuşlardı. I want to become a much better musician. Çok daha iyi bir müzisyen olmak istiyorum. I was much better the next day. Ertesi gün çok daha iyiydim. It could have been a much better film. Çok daha iyi bir film olabilirdi. Hence, it is much better for an antique look. Bu nedenle, antika bir görünüm için çok daha iyidir. I hope your dad is much better. Umarım baban çok daha iyidir. I was in a much better place. Çok daha iyi bir yerdeydim. It is cutting so much better now. Artık çok daha iyi kesiyor. But the second option is much better. Ancak ikinci seçenek çok daha iyi. Breakfast was much better than our expectations. Kahvaltı beklentilerimizden çok daha iyiydi. And truthfulness feels much better than secrets. Ve doğruluk, sırlardan çok daha iyi hissettirir. Because they could do so much better. Çünkü çok daha iyisini yapabilirlerdi. This new OtterBox Defender looks much better than its previous one. Bu yeni OtterBox Defender öncekinden çok daha iyi görünüyor. Being a writer is so much better. Yazar olmak çok daha iyi. It is always a much better option. Bu her zaman çok daha iyi bir seçenektir. Oh well, this was a much better application. Bu çok daha iyi bir uygulamaydı. There are much better places to eat. Yemek için çok daha iyi yerler var. They think that the economic situation should have been much better. Ekonomik durumun çok daha iyi olması gerektiğini düşünüyorlar. This game could have been so much better. Bu oyun çok daha iyi olabilirdi. This heroic and inspirational film proves kids are so much better than adults. Bu kahramanca ve ilham verici film, çocukların yetişkinlerden çok daha iyi olduğunu kanıtlıyor. This is a much better option than just sending people to your homepage or your blog. Bu, insanları ana sayfanıza veya blogunuza göndermekten çok daha iyi bir seçenektir. And our relationships will be so much better. Ve ilişkilerimiz çok daha iyi olacak. There are much better alternatives for the same price. Aynı fiyata çok daha iyi alternatifler var. A much better effect is achieved with flowing water. Akan su ile çok daha iyi bir etki elde edilir. The Xbox version is so much better. Xbox versiyonu çok daha iyi. A VPN is a much better solution. VPN çok daha iyi bir çözümdür. All is much better than it has to be. Her şey olması gerekenden çok daha iyi. There are much better actors than I am. Benden çok daha iyi oyuncular var. And I thought this was so much better than making trucks. Ve bunun kamyon yapmaktan çok daha iyi olduğunu düşündüm. Also, the spectrum is far much better. Ayrıca, spektrum çok daha iyi. There are much better ones on the market. Piyasada çok daha iyileri var. The quality of the material is much better. Malzeme kalitesi çok daha iyi. The water pressure is even much better. Su basıncı çok daha iyi. The program could have been much better. Program çok daha iyi olabilirdi. The picture quality could be so much better. Görüntü kalitesi çok daha iyi olabilirdi. The results could have been much better. Sonuçlar çok daha iyi olabilirdi. The second half of the year will be much better. Yılın ikinci yarısı çok daha iyi olacak. She would get on much better with men like these. Böyle erkeklerle çok daha iyi anlaşırdı. She was feeling much better when she exited the bathroom. Banyodan çıktığında kendini çok daha iyi hissediyordu. Your baby is becoming much better at expressing herself. Bebeğiniz kendini ifade etme konusunda çok daha iyi hale geliyor. Our obligation is to be much better every year. Bizim yükümlülüğümüz her yıl çok daha iyi olmaktır. You're so much better than me at playing the guitar. Gitar çalmada benden çok daha iyisin. Sometime later, I had a much better friend. Bir süre sonra çok daha iyi bir arkadaşım oldu. That would make a much better story. Bu çok daha iyi bir hikaye olurdu. The world would be a much better place! Dünya çok daha iyi bir yer olurdu! The book could have been much better. Kitap çok daha iyi olabilirdi. The end of the movie could be so much better. Filmin sonu çok daha iyi olabilirdi. The first laser printer was just much better than the best daisy wheel printer. İlk lazer yazıcı, en iyi papatya çarklı yazıcıdan çok daha iyiydi. The Google Talk version is much better. Google Talk sürümü çok daha iyi. The music could have been much better. Müzik çok daha iyi olabilirdi. Yoga pants and baggy t-shirts would be so much better. Yoga pantolonları ve bol tişörtler çok daha iyi olurdu. Quality of life is so much better. Yaşam kalitesi çok daha iyi. This year will be so much better! Bu yıl çok daha iyi olacak! Thursday will be a much better day. Perşembe çok daha iyi bir gün olacak. Today was much better in that sense. Bugün bu anlamda çok daha iyiydi. Unlike mobile phones, Android tablets can give you a much better gaming experience. Cep telefonlarının aksine, Android tabletler size çok daha iyi bir oyun deneyimi sunabilir. Turkey and its people deserve much better. Türkiye ve halkı çok daha iyisini hak ediyor. Later, on my way to the gym, I realized they had a much better business model. Daha sonra spor salonuna giderken çok daha iyi bir iş modeline sahip olduklarını fark ettim. When there is no fear, you study much better. Korku olmadığında çok daha iyi çalışırsınız. Natural sugar from fruits is much better than refined sugar. Meyvelerden elde edilen doğal şeker, rafine şekerden çok daha iyidir. It’s much better than the average business book. Ortalama iş kitabından çok daha iyi. It’s much better to use other techniques to make sure your towels come out soft. Havlularınızın yumuşak çıkmasını sağlamak için diğer teknikleri kullanmak çok daha iyidir. Much better than the Da Vinci Code. Da Vinci Şifresi'nden çok daha iyi. You’ll see that we got much better results with other tools. Diğer araçlarla çok daha iyi sonuçlar aldığımızı göreceksiniz. I feel much better, it was a good decision. Kendimi çok daha iyi hissediyorum, iyi bir karardı. When this starts, we see her in a much better place. Bu başladığında onu çok daha iyi bir yerde görüyoruz. I feel much better, it was a good decision. Kendimi çok daha iyi hissediyorum, bu iyi bir karardı. Yes, sir, and he made you look much better. Evet efendim ve sizi çok daha iyi gösterdi. Yes, sir, and he made you look much better. Evet, efendim, ve sizi çok daha iyi gösterdi. Tom has been doing much better lately. Tom son zamanlarda çok daha iyi durumda. My idea was much better. Benim fikrim çok daha iyiydi. Tom has been doing much better recently. Tom son zamanlarda çok daha iyi durumda. The new server should have much better performance. Yeni sunucu çok daha iyi performansa sahip olmalıdır. I'm much better at French than Tom. Fransızca'da Tom'dan çok daha iyiyim. Tom is a much better chess player than I am. Tom benden çok daha iyi satranç oyuncusu. I have a much better idea. Benim çok daha iyi bir fikrim var. I speak French much better than Tom does. Ben Tom'un konuştuğundan çok daha iyi Fransızca konuşurum. I can see much better with these glasses. Bu gözlüklerle çok daha iyi görebiliyorum. I am feeling much better now. Şimdi çok daha iyi hissediyorum. This new machine is much better than that old thing we had. Bu yeni makine sahip olduğumuz o eski şeyden çok daha iyi. Today the weather is much better than yesterday. Bugün hava dünden çok daha iyi. The new server should have much better performance. Yeni sunucu çok daha iyi bir performansa sahip olmalı. This is much better than what Tom gave me. Bu, Tom'un bana verdiğinden çok daha iyi. This new machine is much better than that old thing we had. Bu yeni makine eski makineden çok daha iyi. I'm much better at French than Tom. Ben Fransızcada Tom'dan çok daha iyiyim. I'm much better now. Ben şimdi çok daha iyiyim. This is much better than what Tom gave me. Bu Tom'un bana verdiğinden çok daha iyi. If he were happy, he would play much better. Eğer mutlu olsaydı, çok daha iyi oynardı. The film was much better than I'd expected it to be. Film beklediğimden çok daha iyiydi. I could've done much better if I'd tried. Deneseydim çok daha iyisini yapabilirdim. Tom did that much better than I could've. Tom bunu benim yapabileceğimden çok daha iyi yaptı. Tom does that so much better than Mary does. Tom bunu Mary'den çok daha iyi yapar. Tom does that so much better than Mary does. Tom bunu Mary'den çok daha iyi yapıyor. Tom feels much better now. Tom şimdi çok daha iyi hissediyor. Tom feels much better now. Tom şimdi kendini çok daha iyi hissediyor. Tom has a much better idea. Tom'un çok daha iyi bir fikri var. You can do so much better. Çok daha iyisini yapabilirsin. He said that he feels much better today. Bugün kendini çok daha iyi hissettiğini söyledi. You could do much better. Sen çok daha iyisini yapabilirdin. After he had a talk with friends, he felt much better. Arkadaşlarıyla konuştuktan sonra kendini çok daha iyi hissetti. I washed myself and felt much better. Yıkandım ve çok daha iyi hissettim. I washed myself and felt much better. Yıkandım ve kendimi çok daha iyi hissettim. If he were happy, he would play much better. Eğer o mutlu olsaydı çok daha iyi çalardı. If he were happy, he would play much better. Eğer o mutlu olsaydı çok daha iyi oynardı. I feel much better. Çok daha iyi hissediyorum. I feel much better. Kendimi çok daha iyi hissediyorum. I feel so much better. Çok daha iyi hissediyorum. I feel so much better. Ben çok daha iyi hissediyorum. The movie was actually much better than I expected. Film aslında beklediğimden çok daha iyiydi. The film was much better than I'd expected it to be. Film beklediğimden çok daha iyi ydi. The film was much better than expected. Film beklediğimden çok daha iyiydi. The old songs were much, much better. Eski şarkılar çok çok daha iyiydi. The dolphin and trainer communicated much better than we expected. Yunus ve eğitmen beklediğimizden çok daha iyi iletişim kurdu. He said that he feels much better today. Bugün çok daha iyi hissettiğini söyledi. I could've done much better. Çok daha iyisini yapabilirdim. The film was much better than expected. Film beklenenden çok daha iyiydi. He looks much better now. Şimdi çok daha iyi görünüyor. He's much better. O çok daha iyidir. You can do much better. Çok daha iyisini yapabilirsin. It's a much better approach. Bu çok daha iyi bir yaklaşım. It's much better on a big screen. Büyük ekranda çok daha iyi oluyor. She writes much better now than she used to. Şimdi eskisinden çok daha iyi yazar. She writes much better now than she used to. Artık eskisinden çok daha iyi yazıyor. She's a much better pianist than me. O benden çok daha iyi bir piyanist. She's feeling much better thanks to that medical treatment. Tıbbi tedavi sayesinde kendini çok daha iyi hissediyor. He looks much better now. O, şimdi çok daha iyi görünüyor. I can do much better than Tom. Tom'dan çok daha iyisini yapabilirim. It's a much better approach. O çok daha iyi bir yaklaşımdır. In order to defeat me you have to do much better than that. Beni yenmek için bundan çok daha iyisini yapmalısın. He could be a much better speaker if he were more confident. Kendine biraz daha güvenebilseydi çok daha iyi bir konuşmacı olabilirdi. He looked much better this morning than yesterday. Bu sabah düne göre çok daha iyi görünüyordu. In order to defeat me you have to do much better than that. Beni yenmek için bundan çok daha iyisini yapman lazım. You can do much better. Sen çok daha iyisini yapabilirsin. Tom can swim much better than Mary can. Tom, Mary'den çok daha iyi yüzebilir. Tom's French has gotten much better. Tom'un Fransızcası çok daha iyi oldu. Tom's French is getting much better. Tom'un Fransızcası çok daha iyi oluyor. We just have to get much better. Çok daha iyi olmalıyız. Tom can swim much better than Mary. Tom Mary'den çok daha iyi yüzebilir. This is so much better! Bu çok daha iyi! Tom is much better now, isn't he? Tom şu an çok daha iyi, değil mi? Tom is much better now, isn't he? Tom şimdi çok daha iyi, değil mi? Tom can swim much better than Mary. Tom, Mary'den çok daha iyi yüzüyor. You did so much better this time. Bu sefer çok daha iyisini yaptın. Tom is feeling much better. Tom kendini çok daha iyi hissediyor. You can do so much better than that. Bundan çok daha iyisini yapabilirsin. I think it's much better now. Bence şimdi çok daha iyi. It would have been much better if the Spanish hadn't invaded Latin America. İspanyollar Latin Amerika'yı işgal etmeseydi çok daha iyi olurdu. I'm sure that Tom will do much better next time. Eminim Tom bir dahaki sefere çok daha iyisini yapacaktır. I'm sure Tom will do much better next time. Eminim Tom bir dahaki sefere çok daha iyisini yapacaktır. Much better alone than with fools. Yalnız kalmak aptallarla olmaktan çok daha iyidir. My camera is much better than yours. Benim kameram seninkinden çok daha iyidir. Tom has gotten so much better. Tom çok daha iyi oldu. We're much better than this. Biz bundan çok daha iyiyiz. She can speak Spanish, but her English is much better. O İspanyolca konuşabilir ama onun İngilizcesi çok daha iyidir. Tom deserves much better. Tom çok daha iyisini hak ediyor. We can do much better. Çok daha iyisini yapabiliriz. We can do so much better. Biz çok daha iyisini yapabiliriz. We can do so much better. Çok daha iyisini yapabiliriz. It is much better to be healthy than wealthy. Sağlıklı olmak zengin olmaktan çok daha iyidir. He could be a much better speaker if he were more confident. Daha özgüvenli olsaydı çok daha iyi bir konuşmacı olabilirdi. Tom can swim much better than Mary can. Tom Mary'den çok daha iyi yüzebilir. I think ours is much better. Bence bizimki çok daha iyi. Tom could do much better. Tom çok daha iyisini yapabilirdi. Tom could've done much better. Tom çok daha iyisini yapabilirdi. Tom did much better on this week's test. Tom bu haftaki sınavda çok daha iyiydi. A cat can see much better at night. Bir kedi gece çok daha iyi görebilir. A cat can see much better at night. Bir kedi geceleri çok daha iyi görebilir. Chinese language works much better than English in this market. Çince bu pazarda İngilizceden çok daha iyi çalışıyor. He's much better. O çok daha iyi. Tom will do much better next time. Tom bir dahaki sefere çok daha iyisini yapacaktır. Tom did much better this time. Tom bu sefer çok daha iyisini yaptı. You're much better at French than Tom is, aren't you? Fransızca'da Tom'dan çok daha iyisin, değil mi? You're much better at French than Tom, aren't you? Fransızca'da Tom'dan çok daha iyisin, değil mi? You're much better at French than Tom is. Fransızcada Tom'dan çok daha iyisin. Tom can play the violin much better than Mary can. Tom kemanı Mary'den çok daha iyi çalabilir. I think Tom's leg is much better now. Bence Tom'un bacağı şimdi çok daha iyi. I think Tom's leg is much better now. Sanırım Tom'un bacağı şimdi çok daha iyi. Ah, that's much better. Oo, bu çok daha iyi. Compared with last year, this year's crops are much better. Geçen yılla karşılaştırıldığında bu yılın ürünleri çok daha iyi. Compared with last year, this year's crops are much better. Geçen yıla kıyasla bu yılki mahsul çok daha iyi. I feel much better already. Şimdiden çok daha iyi hissediyorum. If he were happy, he would play much better. Eğer o mutlu olsaydı, çok daha iyi oynardı. Tom is much better at doing that than I am. Tom bunu yapmakta benden çok daha iyi. I feel much better now. Şimdi çok daha iyi hissediyorum. I feel much better today. Bugün çok daha iyi hissediyorum. If I were happy, I would play much better. Mutlu olsam çok daha iyi oynarım. You can sing much better than Tom can. Tom'dan çok daha iyi şarkı söyleyebiliyorsun. You can sing much better than Tom. Tom'dan çok daha iyi şarkı söyleyebilirsiniz. Tom is much better at doing that than me. Tom bunu yapmakta benden çok daha iyi. Tom is much better at French than I am. Tom Fransızcada benden çok daha iyi. Tom is much better at French than Mary is. Tom Fransızcada Mary'den çok daha iyi. Tom is much better at French than Mary is. Tom Fransızca'da Mary'den çok daha iyi. Tom is much better at French than me. Tom Fransızca'da benden çok daha iyi. Tom is much better at French than you are. Tom Fransızcada senden çok daha iyi. Tom is a much better chess player than me. Tom benden çok daha iyi bir satranç oyuncusu. I can do that much better than Tom can. Bunu Tom'dan çok daha iyi yapabilirim. If you sit back and rest, you will feel much better. Arkanıza yaslanıp dinlenirseniz, kendinizi çok daha iyi hissedeceksiniz. I've just had a hot bath, so I feel much better. Az önce sıcak bir banyo yaptım, bu yüzden çok daha iyi hissediyorum. Tom is a much better chess player than I am. Tom benden çok daha iyi bir satranç oyuncusu. I can see much better with these glasses. Bu gözlüklerle çok daha iyi görebilirim. It's much better on a big screen. Büyük ekranda çok daha iyi. My camera is much better than hers. Benim kameram onunkinden çok daha iyi. Tom is a much better cook than I am. Tom benden çok daha iyi bir aşçı. Tom is a much better driver than you are. Tom senden çok daha iyi araba kullanıyor. I'm much better now. Şimdi çok daha iyiyim. I'm much better today than I was yesterday. Bugün dün olduğumdan çok daha iyiyim. Tom is a much better driver than you are. Tom direksiyonda senden çok daha iyi. I'm much better today than I was yesterday. Bugün dünden çok daha iyiyim. Tom is a much better driver than you. Tom direksiyonda senden çok daha iyi. If I were happy, I would play much better. Eğer mutlu olsaydım, çok daha iyi oynardım. If she were happy, she would play much better. Eğer o mutlu olsa çok daha iyi oynar. If she were happy, she would play much better. Eğer o mutlu olsaydı, çok daha iyi oynardı. If you are to finish the work before June, you will have to work much better. Eğer işi Haziran'dan önce bitirmek istiyorsanız, çok daha iyi çalışmanız gerekecek. You can sing much better than Tom. Tom'dan çok daha iyi şarkı söyleyebiliyorsun. I feel so much better now. Şimdi çok daha iyi hissediyorum. Tom is much better at French than you are. Tom Fransızca'da senden çok daha iyi. Tom is much better at singing than I am. Tom şarkı söylemede benden çok daha iyi. Tom is much better now. Tom şimdi çok daha iyi. You can swim much better than he can. Ondan çok daha iyi yüzebilirsin. Tom is a much better driver than you. Tom senden çok daha iyi araba kullanıyor. Tom is a much better driver than you. Tom senden çok daha iyi bir sürücü. You can swim much better than he can. Sen ondan çok daha iyi yüzüyorsun. You can swim much better than him. Ondan çok daha iyi yüzebilirsin. If you sleep for a while, you will feel much better. Bir süre uyursan, çok daha iyi hissedersin. Tom is much better than he was. Tom eskisinden çok daha iyi. Tom is much better than he was. Tom eski hâlinden çok daha iyi. I'm feeling much better. Çok daha iyi hissediyorum. Tom is much better than I am at doing that. Tom bunu yapmakta benden çok daha iyi. I could've done much better if I'd tried. Eğer çalışsaydım çok daha iyi yapabilirdim. Tom is a much better driver than you are. Tom senden çok daha iyi bir sürücü. Tom is a much better liar than I thought. Tom düşündüğümden çok daha iyi bir yalancıdır. I think you know Tom much better than I do. Bence sen Tom'u benden çok daha iyi tanıyorsun. I think we are much better off than we used to be. Eskisinden çok daha iyi durumda olduğumuzu düşünüyorum. If everybody thought the way I did, the world would be a much better place. Eğer herkes benim gibi düşünseydi, dünya çok daha iyi bir yer olurdu. If everybody were me, the world would be a much better place. Herkes benim gibi olsaydı dünya çok daha iyi bir yer olurdu. If everybody were me, the world would be a much better place. Herkes benim gibi olsaydı, dünya çok daha iyi bir yer olurdu. If I had studied Spanish last year as I am doing these months, I would speak much better now. Bu aylarda yaptığım gibi geçen yıl da İspanyolca çalışsaydım, şimdi çok daha iyi konuşuyor olurdum. If I had studied Spanish last year as I am doing these months, I would speak much better now. Bu aylarda yaptığım gibi geçen yıl İspanyolca çalışsaydım, şimdi çok daha iyi konuşurdum. Tom is a much better liar than I thought. Tom düşündüğümden çok daha iyi bir yalancı. I think we are much better off than we used to be. Sanırım eskisinden çok daha iyi durumdayız. You do that so much better than I can. Bunu benden çok daha iyi yapıyorsun. I think you know Fadil much better than me. Bence sen Fadıl'ı benden çok daha iyi tanıyorsun. She's feeling much better. Kendisini çok daha iyi hissediyor. You're a much better singer than Tom is. Sen Tom'dan çok daha iyi bir şarkıcısın. Layla's English is getting much better. Leyla'nın İngilizce'si çok daha iyi hale geliyor. After sleeping well, I felt much better. İyi uyuduktan sonra kendimi çok daha iyi hissettim. I think you know Fadil much better than me. Sanırım Fadil'i benden çok daha iyi tanıyorsun. I've just had a hot bath, so I feel much better. Az önce sıcak bir banyo yaptım, bu yüzden kendimi çok daha iyi hissediyorum. I speak French much better than Tom does. Ben Fransızcayı Tom'dan çok daha iyi konuşuyorum. You deserve much better than that. Bundan çok daha iyisini hak ediyorsun. I think you know Tom much better than I do. Bence Tom'u benden çok daha iyi tanıyorsun. Tom is a much better liar than you. Tom senden çok daha iyi bir yalancı. Tom is a much better singer than I am. Tom benden çok daha iyi bir şarkıcı. Tom is a much better swimmer than I am. Tom benden çok daha iyi yüzücü. Tom is a much better swimmer than I am. Tom benden çok daha iyi bir yüzücüdür. Tom is doing much better than before. Tom eskisinden çok daha iyi durumda. Tom is feeling much better now. Tom şimdi kendini çok daha iyi hissediyor. Tom is much better than I am at doing that. Tom bunu yapmada benden çok daha iyi. Tom is much better than I am at skiing. Tom kayak yapmada benden çok daha iyi. Jackson's health quickly became much better. Jackson'ın sağlığı kısa sürede çok daha iyi hale geldi. Tom is much better than I am at skiing. Tom kayakta benden çok daha iyi. A hot bath made me feel much better. Sıcak bir banyo beni çok daha iyi hissettirdi. Tom is feeling much better now. Tom şimdi çok daha iyi hissediyor. Tom is much better than me at doing that. Tom bunu yapmakta benden çok daha iyi. Tom is feeling much better today. Tom bugün kendini çok daha iyi hissediyor. Tom is much better at doing that than I am. Tom bunu benden çok daha iyi yapıyor. You look much better now. Şimdi çok daha iyi görünüyorsun. You sing so much better than I do. Sen benden çok daha iyi şarkı söylüyorsun. You sing so much better than I do. Benden çok daha iyi şarkı söylüyorsun. You swim much better than he does. Ondan çok daha iyi yüzüyorsun. You're a much better singer than Tom is, aren't you? Sen Tom'dan çok daha iyi bir şarkıcısın, değil mi? She's feeling much better. Çok daha iyi hissediyor. Since having given up smoking, I feel much better. Sigarayı bıraktığımdan beri kendimi çok daha iyi hissediyorum. Tom is much better at doing that than me. Tom bunu benden çok daha iyi yapıyor. I already feel much better. Zaten çok daha iyi hissediyorum. I already feel much better. Şimdiden çok daha iyi hissediyorum. I could've written it much better. Bunu çok daha iyi yazabilirdim. That's much better, thanks. O çok daha iyi, teşekkürler. That's much better, thanks. Bu çok daha iyi, teşekkürler. Tom is much better than me at doing that. Tom bunu yapmada benden çok daha iyi. You know Tom much better than I do. Tom'u benden çok daha iyi tanıyorsun. Tom is much better than you. Tom senden çok daha iyi. I think ours is much better. Ben bizimkinin çok daha iyi olduğunu düşünüyorum. As a pianist, he's much better than I am. Bir piyanist olarak benden çok daha iyi. You're a much better singer than Tom, aren't you? Sen Tom'dan çok daha iyi bir şarkıcısın, değil mi? Fortunately, today Tom is much better than he was yesterday. Neyse ki, Tom bugün dün olduğundan çok daha iyi. My camera is much better than his. Benim kameram onunkinden çok daha iyi. Today the weather is much better than yesterday. Bugün hava dünden çok daha iyidir. You're a much better singer than Tom, aren't you? Tom'dan çok daha iyi bir şarkıcısın, değil mi? Francesco's pen is much better than mine. Francesco'nun dolma kalemi benimkinden çok daha iyi. Tom did it much better the second time around. Tom ikinci seferde çok daha iyisini yaptı. Tom looks much better now. Tom şimdi çok daha iyi görünüyor. Tom played much better today. Tom bugün çok daha iyi oynadı. Tom plays the viola much better than Mary. Tom viyolayı Mary'den çok daha iyi çalar. Tom plays the viola much better than Mary. Tom viyolayı Mary'den çok daha iyi çalıyor. Tom is much better today than he was yesterday. Tom bugün dün olduğundan çok daha iyi. Tom said that he feels much better today. Tom bugün çok daha iyi hissettiğini söyledi. Tom is much better today than he was yesterday. Tom bugün dünden çok daha iyi. Tom is much better today than yesterday. Tom bugün dünden çok daha iyi. Tom is much better today. Tom bugün çok daha iyi. Tom's French is much better than Mary's. Tom'un Fransızcası Mary'ninkinden çok daha iyi. Tom's grades are much better than Mary's. Tom'un notları Mary'ninkilerden çok daha iyi. This is much better. Bu çok daha iyi. Tom is much better today than yesterday. Tom bugün dünkünden çok daha iyi. Tom is feeling much better. Tom çok daha iyi hissediyor. I slept well, after which I felt much better. Ben iyi uyudum, ki sonrasında çok daha iyi hissettim. I slept well, after which I felt much better. İyi uyudum, ki sonrasında kendimi çok daha iyi hissettim. Your words made him feel much better. Sözleriniz onu çok daha iyi hissettirdi. Her condition is much better today. Bugün durumu çok daha iyi. Tom is much better today, isn't he? Tom bugün çok daha iyi, değil mi? Their second album is much better than their first album. İkinci albümleri ilk albümlerinden çok daha iyi. Tom plays the viola much better than Mary. Tom, Mary'den çok daha iyi viyola çalıyor. Tom is much better at French than I am. Tom Fransızcada benden çok daha iyidir. Francesco's pen is much better than mine. Francesco'nun tükenmez kalemi benimkinden çok daha iyi. Tom said that he feels much better today. Tom bugün kendini çok daha iyi hissettiğini söyledi. Tom says he feels much better now. Tom şimdi çok daha iyi hissettiğini söylüyor. Tom says he feels much better today than yesterday. Tom bugün dünden çok daha iyi hissettiğini söylüyor. Tom speaks French much better than anyone else. Tom Fransızcayı herkesten çok daha iyi konuşuyor. Tom speaks French much better than English. Tom Fransızcayı İngilizceden çok daha iyi konuşuyor. Tom speaks French much better than English. Tom Fransızcayı İngilizceden çok daha iyi konuşur. Your words made him feel much better. Senin sözlerin onu çok daha iyi hissettirdi. My camera is much better than yours. Benim fotoğraf makinem seninkinden çok daha iyi. I'm feeling much better now. Şimdi çok daha iyi hissediyorum. Her condition is much better today. Durumu bugün çok daha iyi. I'm feeling much better today. Ben bugün çok daha iyi hissediyorum. I'm feeling much better today. Bugün kendimi çok daha iyi hissediyorum. The space telescope will help us know the universe much better than before. Uzay teleskobu, evreni eskisinden çok daha iyi tanımamıza yardımcı olacak. The world would be so much better off without greed. Dünya açgözlülük olmadan çok daha iyi olurdu. Tom speaks French much better than he speaks English. Tom Fransızcayı İngilizceden çok daha iyi konuşuyor. Tom speaks French much better than Mary does. Tom, Mary'den çok daha iyi Fransızca konuşuyor. I'm much better now after seeing you. Seni gördükten sonra çok daha iyi oldum. I'm feeling so much better now. Şimdi çok daha iyi hissediyorum. Tom speaks French much better than Mary. Tom, Mary'den çok daha iyi Fransızca konuşuyor. That house is much better than his house. Bu ev onun evinden çok daha iyi. That house is much better than this. O ev bundan çok daha iyi. I'm sure Tom will do much better next time. Tom'un bir dahaki sefere çok daha iyi yapacağına eminim. Isn't there a much better and shorter way of saying the same thing? Aynı şeyi söylemenin çok daha iyi ve kısa bir yolu yok mu? Tom writes much better now than he used to. Tom şimdi eskisinden çok daha iyi yazar. She can speak Spanish, but her English is much better. İspanyolca konuşabiliyor ama İngilizcesi çok daha iyi. That's much better. Bu çok daha iyi. That house is much better than his house. O ev onun evinden çok daha iyi. Tom can swim much better than me. Tom benden çok daha iyi yüzüyor. Tom did that much better than I could have. Tom bunu benim yapabileceğimden çok daha iyi yaptı. She's much better today. Bugün çok daha iyi. The world would be so much better off without greed. Açgözlülük olmasaydı dünya çok daha iyi bir yer olurdu. Today he feels much better than yesterday. Bugün dünden çok daha iyi hissediyor. As a pianist, he's much better than I am. Bir piyanist olarak o benden çok daha iyidir. He is much better than me at the high jump. Yüksek atlamada benden çok daha iyi. Today, Layla's life is much better. Bugün, Layla'nın hayatı çok daha iyi. Their second album is much better than their first album. Onların ikinci albümü ilk albümlerinden çok daha iyidir. You look much better. Çok daha iyi görünüyorsun. Tom is much better at French than me. Tom Fransızcada benden çok daha iyidir. Today, Layla's life is much better. Bugün Leyla'nın hayatı çok daha iyidir. She's much better today than yesterday. Bugün dünden çok daha iyi. She's much better today. O, bugün çok daha iyi. Tom can play the violin much better than Mary can. Tom Mary'nin çalabildiğinden çok daha iyi keman çalabilir. Obviously, Tom is much better than me. Açıkçası, Tom benden çok daha iyi. It would have been much better if the Spanish hadn't invaded Latin America. İspanya, Latin Amerika'yı işgal etmeseydi, çok daha iyi olurdu. It is much better to be healthy than wealthy. Sağlıklı olmak, varlıklı olmaktan çok daha iyidir. You're really looking much better. Gerçekten çok daha iyi görünüyorsun. Tom can do so much better than me. Tom benden çok daha iyisini yapabilir. You deserve much better than that. Bundan çok daha iyilerine layıksın. Tom can do that much better than I can. Tom bunu benden çok daha iyi yapabilir. Tom could do much better if he tried. Tom denerse çok daha iyisini yapabilir. You deserve much better than that. Bundan çok daha iyilerine layıksınız. You deserve much better than that. Bundan çok daha iyilerini hak ediyorsunuz. You deserve much better than that. Bundan çok daha iyilerini hak ediyorsun. Tom writes much better now than he used to. Tom artık eskisinden çok daha iyi yazıyor. This medicine will make you feel much better. Bu ilaç sizi çok daha iyi hissettirecektir. This medicine will make you feel much better. Bu ilaç kendinizi çok daha iyi hissetmenizi sağlayacak. Tom can play the piano much better than I can. Tom piyanoyu benden çok daha iyi çalabilir. Tom can play the piano much better than I can. Tom benden çok daha iyi piyano çalabiliyor. Tom can play the piano much better than Mary. Tom, piyanoyu Mary'den çok daha iyi çalar. Tom can play the piano much better than Mary. Tom, Mary'den çok daha iyi piyano çalabilir. Tom could do much better if he tried. Tom eğer denerse çok daha iyisini yapabilir. Tom can play the piano much better than me. Tom piyanoyu benden çok daha iyi çalabilir. Today I feel much better. Bugün kendimi çok daha iyi hissediyorum. You're so much better than me at playing the guitar. Gitar çalmakta benden çok daha iyisin. Tom can play the piano much better than me. Tom benden çok daha iyi piyano çalabiliyor. Show More (417)
2	much better	daha iyi	adj.
	This will enable them to manage day-to-day problems and challenges much better. Bu onların günlük sorunları ve zorlukları daha iyi yönetmelerini sağlayacaktır. Do not wait for a much better time or location. Daha iyi bir zaman veya yer beklemeyin. He looked much better this morning than yesterday. Bu sabah dünkünden daha iyi görünüyordu. After he had a talk with friends, he felt much better. Arkadaşlarıyla konuştuktan sonra kendisini daha iyi hissetti. If everybody thought the way I did, the world would be a much better place. Herkes benim gibi düşünse, dünya daha iyi bir yer olurdu. I'm much better now after seeing you. Seni gördüm, daha iyi oldum. She's feeling much better thanks to that medical treatment. O tıbbi tedavi sayesinde daha iyi hissediyor. Today I feel much better. Bugün kendimi daha iyi hissediyorum. Tom can swim much better than me. Tom benden daha iyi yüzebilir. Tom says he feels much better today than yesterday. Tom bugün dünden daha iyi hissettiğini söylüyor. If you sleep for a while, you will feel much better. Bir süre uyursan, kendini daha iyi hissedersin. I'm feeling much better. Daha iyi hissediyorum. Much better alone than with fools. Aptallarla olmaktansa yalnız olmak daha iyidir. Monday wasn't much better. Pazartesi daha iyi değildi. It doesn't get much better than that. Bundan daha iyisi olamaz. It doesn't get much better than that. Ondan daha iyisi olamaz. I'm not going to do much better. Daha iyisini yapmayacağım. I already feel much better. Halihazırda daha iyi hissediyorum. I have the feeling that my French isn't getting much better. Fransızcamın daha iyiye gitmediğini hissediyorum. Show More (16)