|
- My friends and I battled one another using monsters and powerful spells.
- Arkadaşlarım ve ben canavarlar ve güçlü büyüler kullanarak birbirimizle savaştık.
- My friends and I battled one another using monsters and powerful spells.
- Arkadaşlarım ve ben canavarlar ve güçlü büyüler kullanarak birbirimizle savaşırdık.
- My friends came to see me the day before yesterday.
- Önceki gün arkadaşlarım beni görmeye geldi.
- My friends talked me out of it.
- Arkadaşlarım beni vazgeçirdi.
- Not even my friends know my real name.
- Arkadaşlarım bile gerçek adımı bilmiyor.
- All of my friends like soccer.
- Bütün arkadaşlarım futbolu sever.
- Where are all my friends?
- Arkadaşlarım nerede?
- Tom and Mary are both my friends.
- Tom ve Mary benim arkadaşlarım.
- All of my friends like her.
- Bütün arkadaşlarım ondan hoşlanıyor.
- All my friends like her.
- Bütün arkadaşlarım onu sever.
- My friends call me Mary.
- Arkadaşlarım bana Mary der.
- My friends don't play tennis.
- Arkadaşlarım tenis oynamıyor.
- My friends say I speak better French when I'm drunk.
- Arkadaşlarım sarhoşken daha iyi Fransızca konuştuğumu söylüyorlar.
- My friends are in danger.
- Arkadaşlarım tehlikede.
- Don't go, my friends.
- Gitmeyin, arkadaşlarım.
- All my friends like them.
- Bütün arkadaşlarım onları seviyor.
- My friends would like to meet you.
- Arkadaşlarım sizinle tanışmak istiyor.
- All of my friends go to public schools.
- Bütün arkadaşlarım devlet okuluna gidiyor.
- My friends always say I'm too calm, but my family always says I'm too annoying.
- Arkadaşlarım her zaman çok sakin olduğumu söyler, ama ailem her zaman çok sinir bozucu olduğumu söyler.
- All my friends like you.
- Tüm arkadaşlarım seni seviyor.
- My friends are amazing.
- Arkadaşlarım şaşırtıcı.
- All of my friends like Tom.
- Bütün arkadaşlarım Tom'u sever.
- My friends don't pay attention to me anymore.
- Arkadaşlarım artık bana ilgi göstermiyor.
- Tom and Mary are my friends.
- Tom ve Mary benim arkadaşlarım.
- He is the only one of my friends that is talented.
- Arkadaşlarım arasında yetenekli olan tek kişi o.
- My friends started the trip three days ago.
- Arkadaşlarım üç gün önce geziye başladılar.
- I am disappointed that my friends are not here.
- Arkadaşlarım burada olmadığı için hayal kırıklığına uğradım.
- Some of my friends can speak French fairly well.
- Bazı arkadaşlarım oldukça iyi Fransızca konuşabiliyor.
- All of my friends like you.
- Tüm arkadaşlarım seni seviyor.
- My friends and I are going out today.
- Arkadaşlarım ve ben bugün dışarı çıkıyoruz.
- My friends live in the same house as me.
- Arkadaşlarım benimle aynı evde yaşıyor.
- My friends aren't young.
- Arkadaşlarım genç değil.
- My friends set off to America.
- Arkadaşlarım Amerika'ya doğru yola çıktılar.
- All of my friends like them.
- Bütün arkadaşlarım onlardan hoşlanıyor.
- In preparation for painting a portrait, my friend takes many photographs in order to study the subject closely.
- Bir portre yapmaya hazırlanırken, arkadaşlarım konuyu yakından incelemek için bir sürü fotoğraf çeker.
- My friends pushed me to write a memoir.
- Arkadaşlarım anılarımı yazmam için beni zorladı.
- They are not my friends.
- Onlar benim arkadaşlarım değiller.
- My friends and I want to throw you a goodbye party.
- Arkadaşlarım ve ben sana bir veda partisi düzenlemek istiyoruz.
- My friends didn't do that.
- Arkadaşlarım onu yapmadı.
- My friends dropped by to see me the other day.
- Arkadaşlarım geçen gün beni görmek için uğradılar.
- My friends and I want to throw you a goodbye party.
- Arkadaşlarım ve ben sana bir veda partisi vermek istiyoruz.
- These are my friends.
- Bunlar benim arkadaşlarım.
- My friends went to the movies without me.
- Arkadaşlarım sinemaya bensiz gittiler.
- My friends were so boozed up that I had to drive them home.
- Arkadaşlarım o kadar sarhoştu ki onları eve arabayla ben götürmek zorunda kaldım.
- My friends dropped by to see me the day before yesterday.
- Arkadaşlarım önceki gün beni görmek için uğradılar.
- My friends are very loyal.
- Arkadaşlarım çok sadıktır.
- All my friends like the same kind of music that I do.
- Tüm arkadaşlarım benimle aynı tür müzikten hoşlanıyor.
- I am thankful for my friends.
- Arkadaşlarım için minnettarım.
- My friends didn't do that.
- Arkadaşlarım yapmadı.
- Both Tom and Mary are my friends.
- Hem Tom hem de Mary benim arkadaşlarım.
- All my friends like playing videogames.
- Bütün arkadaşlarım video oyunu oynamayı seviyor.
- My neighbors are my friends.
- Komşularım benim arkadaşlarım.
- My friends live in the same house as me.
- Arkadaşlarım benimle aynı evde yaşarlar.
- My friends encouraged me.
- Arkadaşlarım beni teşvik etti.
- My friends always say I'm too reserved, but my family always says I'm too boring.
- Arkadaşlarım her zaman çok çekingen olduğumu söyler, ama ailem her zaman çok sıkıcı olduğumu söyler.
- Some of my friends smoke.
- Bazı arkadaşlarım sigara içiyor.
- Those are my friends.
- Onlar benim arkadaşlarım.
- All of my friends like him.
- Bütün arkadaşlarım ondan hoşlanıyor.
- My friends and I often go to the bar.
- Arkadaşlarım ve ben sık sık bara gideriz.
- My friends stood by me during the process.
- Arkadaşlarım süreç boyunca yanımda oldular.
- My friends talked me out of it.
- Benim arkadaşlarım beni onu yapmamaya ikna etti.
- My friends and I want to do that.
- Arkadaşlarım ve ben onu yapmak istiyoruz.
- All my friends like playing videogames.
- Tüm arkadaşlarım video oyunları oynamayı sever.
- Good night, my friends.
- İyi geceler, arkadaşlarım.
- My friends wanted details.
- Arkadaşlarım ayrıntıları istedi.
- My friends stood by me during the court case.
- Dava boyunca arkadaşlarım yanımda durdu.
- All my friends speak French.
- Bütün arkadaşlarım Fransızca konuşur.
- My friends urged me to write my memoirs.
- Arkadaşlarım anılarımı yazmam için beni teşvik ettiler.
- All my friends like her.
- Bütün arkadaşlarım onu seviyor.
- My friends invited me to supper.
- Arkadaşlarım beni akşam yemeğine davet etti.
- Some of my friends speak English well.
- Bazı arkadaşlarım iyi İngilizce konuşuyor.
- My friends call me Tom.
- Arkadaşlarım bana Tom derler.
- Tom and Mary are my friends, too.
- Tom ve Mary de benim arkadaşlarım.
- My friends and I want to do that.
- Arkadaşlarım ve ben bunu yapmak istiyoruz.
- My friends dropped by to see me the other day.
- Arkadaşlarım geçen gün beni görmeye geldiler.
- All my friends like him.
- Bütün arkadaşlarım onu seviyor.
- All my friends can speak French.
- Tüm arkadaşlarım Fransızca konuşabilir.
- All my friends speak French.
- Bütün arkadaşlarım Fransızca konuşurlar.
- My friends and I are going out today.
- Arkadaşlarım ve ben bugün eğlenmeye gidiyoruz.
- All my friends will be there.
- Bütün arkadaşlarım orada olacak.
- For my friends, everything; for my enemies, the law.
- Arkadaşlarım için her şey; düşmanlarım için hukuk.
- My friends are stupid.
- Arkadaşlarım aptal.
- All of my friends like her.
- Tüm arkadaşlarım onu seviyor.
- All my friends like him.
- Bütün arkadaşlarım onu sever.
- My friends and I'll join you.
- Arkadaşlarım ve ben size katılacağız.
- Some of my friends can speak French well.
- Bazı arkadaşlarım iyi Fransızca konuşabiliyor.
- I wish my friends could've been there with me.
- Keşke arkadaşlarım orada benimle olabilseydi.
- My friends encouraged me to learn German.
- Arkadaşlarım beni Almanca öğrenmeye teşvik etti.
- My friends and I'll join you.
- Arkadaşlarım ve ben sana katılacağız.
- My friends dropped by to see me the day before yesterday.
- Arkadaşlarım önceki gün beni görmeye geldiler.
- All my friends like them.
- Bütün arkadaşlarım onları sever.
- My friends urged me to write my memoirs.
- Arkadaşlarım hatıralarımı yazmam için beni zorladı.
- My friends hate me for being a perfectionist.
- Arkadaşlarım mükemmeliyetçi olduğum için benden nefret ediyor.
- I thought you guys were my friends.
- Siz beylerin arkadaşlarım olduğunuzu sanıyordum.
- In general my friends call me Freddy.
- Genel olarak arkadaşlarım bana Freddy derler.
- All my friends call me Tom.
- Bütün arkadaşlarım bana Tom der.
- All of my friends can speak French.
- Bütün arkadaşlarım Fransızca konuşabilir.
- My friends stood by me during the court case.
- Arkadaşlarım dava sırasında yanımda durdu.
- They're not my friends.
- Onlar benim arkadaşlarım değiller.
- All of my friends like them.
- Tüm arkadaşlarım onları seviyor.
- Tom and Mary are my friends, too.
- Tom ve Mary benim de arkadaşlarım.
- My friends set off to America.
- Arkadaşlarım Amerika'ya gitti.
- I wonder which of the girls here are going to be my friends.
- Buradaki kızlardan hangisinin benim arkadaşlarım olacağını merak ediyorum.
- My friends are very loyal.
- Arkadaşlarım çok sadık.
- Where are all my friends?
- Bütün arkadaşlarım nerede?
- My friends went to the cinema without me.
- Arkadaşlarım sinemaya bensiz gittiler.
- My friends call me Tom.
- Arkadaşlarım bana Tom der.
- My friends hate me for being a perfectionist.
- Mükemmeliyetçi olduğum için arkadaşlarım benden nefret ediyor.
- My friends aren't young.
- Arkadaşlarım genç değildir.
- All my friends like you.
- Bütün arkadaşlarım senden hoşlanıyor.
- My friends want to do business with South American firms.
- Arkadaşlarım Güney Amerika firmalarıyla iş yapmak istiyorlar.
- My friends encouraged me.
- Arkadaşlarım beni cesaretlendirdi.
- My friends always say I'm too reserved, but my family always says I'm too boring.
- Arkadaşlarım, çok çekingen olduğumu söylerler iken; ailem ise hep, çok sıkıcı olduğumu iddia eder.
- Both Dan and Linda are my friends.
- Dan ve Linda benim arkadaşlarım.
- My friends always say that I'm too quiet, but my family says I'm too dull.
- Arkadaşlarım hep benim fazla sessiz olduğumu söylerler ama ailem benim çok sıkıcı olduğumu söylüyor.
- My friends are amazing.
- Arkadaşlarım inanılmaz.
- Some of my friends are going to the movies tomorrow.
- Bazı arkadaşlarım yarın sinemaya gidecek.
- In general my friends call me Freddy.
- Genelde arkadaşlarım bana Freddy der.
- My friends are my family.
- Arkadaşlarım benim ailemdir.
- All of my friends can speak French.
- Bütün arkadaşlarım Fransızca konuşabiliyor.
- All of my friends like him.
- Tüm arkadaşlarım onu seviyor.
- He is included among my friends.
- O benim arkadaşlarım arasında.
- Both Ken and Meg are my friends.
- Hem Ken hem de Meg benim arkadaşlarım.
- All my friends like Tom.
- Bütün arkadaşlarım Tom'u sever.
- My friends betrayed me.
- Arkadaşlarım bana ihanet etti.
- I am thankful for my friends.
- Ben arkadaşlarım için minnettarım.
- My friends are very important to me.
- Arkadaşlarım benim için çok önemlidir.
- But my friends will laugh at me!
- Ama arkadaşlarım bana gülecek!
- They're my friends.
- Onlar benim arkadaşlarım.
- They are my friends.
- Onlar benim arkadaşlarım.
- All of my friends like you.
- Bütün arkadaşlarım senden hoşlanıyor.
- All my friends say that.
- Bütün arkadaşlarım böyle der.
- My friends will be here at any moment.
- Arkadaşlarım neredeyse burada olacak.
- These are gifts for my friends.
- Bunlar, arkadaşlarım için hediyeler.
- Both Dan and Linda are my friends.
- Hem Dan hem de Linda benim arkadaşlarım.
- My friends went to the movies without me.
- Arkadaşlarım bensiz sinemaya gitti.
- Some of them are my friends.
- Onlardan bazıları benim arkadaşlarım.
- My friends will be here at any moment.
- Arkadaşlarım her an burada olabilir.
- Tom and Mary are both my friends.
- Hem Tom hem de Mary benim arkadaşlarım.
- My friends always say that I'm too quiet, but my family says I'm too dull.
- Arkadaşlarım hep çok sessiz olduğumu söyler, ama ailem çok sıkıcı olduğumu söyler.
- My friends are very important to me.
- Arkadaşlarım benim için çok önemli.
- My friends came to see me the day before yesterday.
- Arkadaşlarım önceki gün beni görmeye geldiler.
- My friends don't play tennis.
- Arkadaşlarım tenis oynamazlar.
- My friends went to the cinema without me.
- Arkadaşlarım bensiz sinemaya gitti.
- All my friends are invited here.
- Bütün arkadaşlarım buraya davetli.
- My friends say I speak better French when I'm drunk.
- Arkadaşlarım sarhoşken daha iyi Fransızca konuştuğumu söyler.
- My friends laughed at me.
- Arkadaşlarım bana güldü.
- Some of my friends speak English well.
- Bazı arkadaşlarım iyi İngilizce konuşurlar.
- Not even my friends know my real name.
- Gerçek adımı arkadaşlarım bile bilmez.
- My friends call me Mary.
- Arkadaşlarım bana Mary derler.
- All my friends can speak French.
- Bütün arkadaşlarım Fransızca konuşabilir.
- I wish my friends could've been there with me.
- Keşke arkadaşlarım da benimle orada olabilseydi.
- My friends and I went to a party yesterday.
- Arkadaşlarım ve ben dün bir partiye gittik.
- Some of my friends are going to the movies tomorrow.
- Yarın bazı arkadaşlarım sinemaya gidecekler.
- I hope that you will be my friends.
- Benim arkadaşlarım olacağınızı umuyorum.
- When I arrived at the station, my friends were waiting for me.
- İstasyona vardığımda arkadaşlarım beni bekliyordu.
- My friends don't know where I am.
- Arkadaşlarım nerede olduğumu bilmiyor.
- Your sister is the most diligent of all my friends.
- Kız kardeşin tüm arkadaşlarım arasında en çalışkan olanı.
- My friends hate her, but I love her.
- Arkadaşlarım ondan nefret ediyor ama ben onu seviyorum.
- My friends started the trip three days ago.
- Arkadaşlarım yolculuğa üç gün önce başladılar.
- My friends wanted details.
- Arkadaşlarım detayları istedi.
Show More (158)
|
|
- That is not the situation at present, my friends.
- Şu anda durum böyle değil, dostlarım.
- And that, my friends, is how it's done.
- Ve işte dostlarım, bu iş böyle yapılır.
- Thank you, my friends.
- Teşekkür ederim, dostlarım.
- Don't go, my friends.
- Gitmeyin, dostlarım.
- Thank you so much, my friends!
- Size çok teşekkürler, dostlarım!
- Good night, my friends.
- İyi geceler, dostlarım.
- Courage, my friends!
- Cesaret, dostlarım!
- For my friends, everything; for my enemies, the law.
- Dostlarım için her şey; düşmanlarım içinse kanun.
- My enemies fear me, and my friends love me.
- Düşmanlarım benden korkar ve dostlarım beni sever.
- Thank you so much, my friends!
- Çok teşekkür ederim, dostlarım!
- This is treason, my friends!
- Bu ihanettir, dostlarım!
- My enemies fear me, and my friends love me.
- Düşmanlarım benden korkar, dostlarım ise beni sever.
Show More (9)
|