|
- Nara is a very old city.
- Nara çok eski bir şehir.
- He visited Nara on a bus.
- Nara'yı otobüsle ziyaret etti.
- This photo was taken in Nara.
- Bu fotoğraf Nara'da çekilmiştir.
- He visited Nara by bus.
- O, Nara'yı otobüsle ziyaret etti.
- Nara is an old city worth visiting at least once in your life.
- Nara, hayatınızda en az bir kez ziyaret etmeye değer eski bir şehir.
- This morning he said that he is leaving for Nara tomorrow.
- Bu sabah o yarın Nara'ya gideceğini söyledi.
- Nara is as old as Kyoto.
- Nara Kyoto kadar eski.
- This morning he said that he would be leaving for Nara tomorrow.
- Bu sabah, yarın Nara'ya gideceğini söyledi.
- One of his two daughters lives in Tokyo, and the other in Nara.
- İki kızından biri Tokyo'da, diğeri Nara'da yaşıyor.
- In Japan there are beautiful cities, for example Kyoto and Nara.
- Japonya'da Kyoto ve Nara gibi güzel şehirler var.
- I was born in a small town called Nara.
- Nara adında küçük bir kasabada doğdum.
- In Nara there are lots of deer!
- Nara'da bir sürü geyik var!
- In Nara there are lots of deer!
- Nara'da birçok geyik var.
- We went on a school trip to Nara.
- Nara'ya bir okul gezisine gittik.
- He told me that he would visit Nara next month.
- O, bana gelecek ay Nara'yı ziyaret edeceğini söyledi.
- This photo was taken in Nara.
- Bu fotoğraf Nara'da çekildi.
- She visited not only Kyoto but also Nara.
- Sadece Kyoto'yu değil Nara'yı da ziyaret etti.
- This morning he said that he is leaving for Nara tomorrow.
- Bu sabah yarın Nara'ya gideceğini söyledi.
- Ten minutes after they had passed Nara, the car ran out of gas.
- Nara'yı geçtikten on dakika sonra arabanın benzini bitti.
- Nara is as old as Kyoto.
- Nara, Kyoto kadar eskidir.
- Jane doesn't know as much about Nara as she does about Kyoto.
- Jane Nara hakkında Kyoto hakkında bildiği kadar çok şey bilmiyor.
- He went to Nara.
- O, Nara'ya gitti.
- I want to live in Kyoto or in Nara.
- Kyoto'da ya da Nara'da yaşamak istiyorum.
- If I visit Nara again, I will have visited it four times.
- Nara'yı tekrar ziyaret edersem, dört kez ziyaret etmiş olacağım.
- Nara is an old city worth visiting at least once in your life.
- Nara hayatında en az bir kez ziyaret etmeye değer eski bir şehirdir.
- He told me that he would visit Nara next month.
- Gelecek ay Nara'yı ziyaret edeceğini söyledi.
- I hope to visit Nara next time.
- Gelecek sefer Nara'yı ziyaret etmeyi umuyorum.
- I hope to visit Nara next time.
- Bir dahaki sefere Nara'yı ziyaret etmeyi umuyorum.
- I will visit Nara next week.
- Gelecek hafta Nara'yı ziyaret edeceğim.
- In Japan there are beautiful cities, for example Kyoto and Nara.
- Japonya'da Kyoto ve Nara gibi güzel şehirler vardır.
- There are a lot of deer in Nara.
- Nara'da bir sürü geyik var.
- Nara is a very old city.
- Nara, çok eski bir şehirdir.
- He visited Nara by bus.
- Nara'yı otobüsle ziyaret etti.
- I have a friend living in Nara.
- Nara'da yaşayan bir arkadaşım var.
- He went to Nara.
- Nara'ya gitti.
- Have you ever been to Nara?
- Hiç Nara'ya gittin mi?
- I was born in a small town called Nara.
- Nara adlı küçük bir kasabada doğdum.
- Nara is a quiet and beautiful city.
- Nara, sakin ve güzel bir şehir.
- If I visit Nara again, I will have visited it four times.
- Nara'yı tekrar ziyaret edersem, onu dört kez ziyaret etmiş olacağım.
- Have you ever been to Nara?
- Hiç Nara'da bulundun mu?
- We went on a school trip to Nara.
- Nara'ya okul gezisi yaptık.
Show More (38)
|