| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| Common Usage | ||||
| Yaygın Kullanım | necessitate f. | gerektirmek | ||
|
This necessitates clear and concise drafting within a single, comprehensible text. Bu da tek ve anlaşılabilir bir metin içerisinde açık ve net bir taslak hazırlanmasını gerektirmektedir. More Sentences |
||||
| Technical | ||||
| Teknik | necessitate f. | gerektirmek | ||
|
Malpractice necessitates bringing charges against the authority or authorities concerned. Görevi kötüye kullanma, ilgili makam ya da makamlara karşı suç duyurusunda bulunulmasını gerektirir. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | necessitate f. | gerekli kılmak | ||
| Genel | necessitate f. | zorunlu kılmak | ||
| Genel | necessitate f. | icap etmek | ||
| Genel | necessitate f. | icap ettirmek | ||
| Genel | necessitate f. | lüzum göstermek | ||
| Genel | necessitate f. | gerekmek | ||
| Genel | necessitate f. | zorunlu hale getirmek | ||
| Genel | necessitate f. | zaruri kılmak | ||
| Genel | necessitate f. | gerek göstermek | ||
| Genel | necessitate f. | zorlamak | ||
| Genel | necessitate f. | mecbur etmek | ||
| Genel | necessitate f. | mecbur kılmak | ||
| Archaic | ||||
| Eski Kullanım | necessitate f. | yoksul duruma düşürmek | ||
| Eski Kullanım | necessitate f. | beş parasız bırakmak | ||
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | necessitate [obsolete] s. | mecbur |
| Genel | necessitate [obsolete] s. | zorunda |
