|
- I almost had a nervous breakdown.
- Neredeyse sinir krizi geçiriyordum.
- He had a nervous breakdown.
- O sinir krizi geçirdi.
- He had a nervous breakdown.
- Sinir krizi geçirdi.
- Did your sister have a nervous breakdown?
- Kız kardeşin sinir krizi mi geçirdi?
- He suffered a nervous breakdown.
- Sinir krizi geçirdi.
- In 1679, Newton's work came to standstill after he suffered a nervous breakdown.
- 1679 yılında geçirdiği bir sinir krizinin ardından Newton'un çalışmaları durma noktasına geldi.
- If Jane does not rest more, she may have a nervous breakdown.
- Eğer Jane biraz daha dinlenmezse, bir sinir krizi geçirebilir.
- She had a nervous breakdown.
- Sinir krizi geçirdi.
- She is on the verge of a nervous breakdown.
- O bir sinir krizinin eşiğinde.
- Kaneko was so stressed out at her new job that she had a nervous breakdown.
- Kaneko yeni işinde o kadar stresliydi ki sinir krizi geçirdi.
- He suffered a nervous breakdown.
- O bir sinir krizi geçirdi.
- As finals approached, I nearly had a nervous breakdown.
- Finaller yaklaşırken, neredeyse sinir krizi geçiriyordum.
- As finals approached, I nearly had a nervous breakdown.
- Finaller yaklaşırken neredeyse sinir krizi geçirecektim.
- In 1679, Newton's work came to standstill after he suffered a nervous breakdown.
- 1679'da, o bir sinir krizi geçirdikten sonra Newton'un işi durma noktasına geldi.
- She had a nervous breakdown.
- O sinir krizi geçirdi.
- I almost had a nervous breakdown.
- Neredeyse sinir krizi geçirdim.
- Tom has had a nervous breakdown.
- Tom sinir krizi geçirdi.
- Tom had a nervous breakdown.
- Tom sinir krizi geçirdi.
- If Jane does not rest more, she may have a nervous breakdown.
- Eğer Jane daha fazla dinlenmezse, sinir krizi geçirebilir.
Show More (16)
|
