|
- None of them have been properly involved in the EU elite's plans to transfer electoral power to Brussels.
- AB elitlerinin seçim gücünü Brüksel'e aktarma planlarına hiçbiri doğru dürüst dahil olmadı.
- I should like to mention a few other points that are important because none of them have been fully achieved.
- Önemli olan birkaç noktadan daha bahsetmek istiyorum çünkü bunların hiçbirine tam olarak ulaşılamadı.
- I should like to mention a few other points that are important because none of them have been fully achieved.
- Önemli olan birkaç noktadan daha bahsetmek istiyorum çünkü bunların hiçbiri tam olarak başarılamadı.
- None of them have been adopted.
- Hiçbiri kabul edilmemiştir.
- None of them have availed themselves of this facility.
- Hiçbiri bu imkandan yararlanmadı.
- None of them were elected for saying what their plans were for the EU.
- Hiçbiri AB için planlarının ne olduğunu söylediği için seçilmedi.
- For different reasons, none of them are optimistic about the Commission's proposals for the fisheries sector.
- Farklı nedenlerden dolayı, hiçbiri Komisyon'un balıkçılık sektörüne yönelik önerileri konusunda iyimser değil.
- This means that as yet none of them can be absolutely certain.
- Bu, henüz hiçbirinin kesin olarak emin olamayacağı anlamına gelir.
- None of them are drivers.
- Hiçbiri şoför değil.
- None of them could answer my question.
- Hiçbiri soruma cevap veremedi.
- None of them survived.
- Hiçbiri hayatta kalmadı.
- Miraculously, none of them died.
- Mucize eseri hiçbiri ölmemiş.
- Six people applied for the job, but none of them were employed.
- İş için altı kişi başvurdu ama hiçbiri işe alınmadı.
- Six people applied for this job, but none of them was accepted.
- Bu işe altı kişi başvurdu, ama hiçbiri kabul edilmedi.
- None of them said anything.
- Hiçbiri bir şey söylemedi.
- They entered the inn and the three settled down at the table, but none of them had an appetite.
- Hana girdiler ve üçü masaya oturdu, ama hiçbirinin iştahı yoktu.
- Miraculously, none of them died.
- Mücizevi şekilde, onlardan hiçbiri ölmedi.
- None of them are present.
- Onlardan hiçbiri mevcut değil.
- None of them could understand.
- Hiçbiri anlayamaz.
- None of them knows French.
- Onlardan hiçbiri Fransızca bilmiyor.
- None of them can hold a candle to Maria.
- Hiçbiri Maria'nın eline su dökemez.
- None of them said anything.
- Onlardan hiçbiri bir şey söylemedi.
- I can read many foreign languages, but speak none of them.
- Pek çok yabancı dili okuyabiliyorum ama hiçbirini konuşamıyorum.
- I hope that none of them got into an accident.
- Onlardan hiçbirinin kaza geçirmediğini umuyorum.
- None of them could understand what she was implying.
- Hiçbiri onun ne ima ettiğini anlayamadı.
- Any of them or none of them?
- Herhangi biri mi hiçbiri mi?
- I've already gone through several marriages, but none of them gave me the happiness I deserve.
- Birkaç evlilik yaşadım ama hiçbiri bana hak ettiğim mutluluğu vermedi.
- I like none of them.
- Onların hiçbirinden hoşlanmıyorum.
- None of them wanted to talk.
- Hiçbiri konuşmak istemedi.
- None of them survived.
- Hiçbiri kurtulamadı.
- None of them are drivers.
- Onlardan hiçbiri sürücü değil.
- None of them is a driver.
- Onların hiçbiri sürücü değil.
- None of them speak French.
- Onların hiçbiri Fransızca konuşmaz.
- None of them are present.
- Hiçbiri burada değil.
- None of them were present at the meeting.
- Hiçbiri toplantıda yoktu.
- None of them know French.
- Onlardan hiçbiri Fransızca bilmiyor.
- None of them was there.
- Hiçbiri orada değildi.
- Six people applied for the job, but none of them were employed.
- Altı kişi işe başvurdu ama onlardan hiçbiri işe alınmadı.
- We came up with a lot of ideas, but none of them were very good.
- Bir sürü fikir bulduk ama hiçbiri iyi değildi.
- None of them look surprised.
- Hiçbiri şaşırmış görünmüyor.
- They entered the inn and the three settled down at the table, but none of them had an appetite.
- Onlar yolcu hanına girdi ve üçü masaya yerleşti fakat onlardan hiçbirinin iştahı yoktu.
- None of them are happy.
- Hiçbiri mutlu değil.
- None of them is alive.
- Onların hiçbiri hayatta değil.
- All of them say so, but I believe none of them.
- Hepsi öyle diyor ama ben hiçbirine inanmıyorum.
- Tom has written a lot of books, but none of them have ever been published.
- Tom bir sürü kitap yazdı ama hiçbiri basılmadı.
- None of them spoke.
- Hiçbiri konuşmadı.
- None of them was there.
- Onların hiçbiri orada değildi.
- None of them speak French.
- Hiçbiri Fransızca konuşmuyor.
- None of them will do that.
- Onların hiçbiri bunu yapmayacak.
- I hope that none of them got into an accident.
- Umarım hiçbiri kaza geçirmemiştir.
- The mother called the children one after another by their name but none of them answered.
- Anne çocukları teker teker isimleriyle çağırdı ama hiçbiri cevap vermedi.
- None of them were right.
- Onlardan hiçbiri haklı değildi.
- I can read many foreign languages, but speak none of them.
- Birçok yabancı dili okuyabilirim ama hiçbirini konuşamam.
- None of them are busy.
- Hiçbiri meşgul değil.
- Six people applied for this job, but none of them was accepted.
- Bu iş için altı kişi başvurdu ama hiçbiri kabul edilmedi.
- None of them have wives.
- Onların hiçbirinin karısı yok.
- All of them say so, but I believe none of them.
- Onların hepsi öyle söylüyor fakat onların hiçbirine inanmıyorum.
- The mother called the children one after another by their name but none of them answered.
- Anne çocukları birbiri ardına adlarıyla çağırdı, ancak hiçbiri cevap vermedi.
- Tom has written a lot of books, but none of them have ever been published.
- Tom birçok kitap yazdı ama şimdiye kadar onlardan hiçbiri yayınlanmadı.
- None of them knows French.
- Hiçbiri Fransızca bilmiyor.
- None of them is alive.
- Hiçbiri hayatta değil.
- None of them are happy.
- Onların hiçbiri mutlu değil.
- None of them know French.
- Hiçbiri Fransızca bilmiyor.
- None of them could answer my questions.
- Hiçbiri sorularıma cevap veremedi.
- None of them have wives.
- Hiçbirinin karısı yok.
- None of them are busy.
- Onların hiçbiri meşgul değil.
- Tom made a lot of suggestions, but none of them were very good.
- Tom birçok öneride bulundu ama hiçbiri iyi değildi.
- None of them have a job.
- Onlardan hiçbirinin bir işi yok.
- None of them were right.
- Hiçbiri haklı değildi.
- None of them is a driver.
- Hiçbiri şoför değil.
- None of them were present at the meeting.
- Onlardan hiçbiri toplantıda mevcut değildi.
- I like none of them.
- Hiçbirini sevmiyorum.
- None of them have a job.
- Hiçbirinin işi yok.
- I like none of them.
- Ben onların hiçbirini sevmiyorum.
- None of them had any formal science training.
- Onlardan hiçbirinin resmi bir bilim eğitimi yoktu.
- None of them could understand.
- Onların hiçbiri anlayamadı.
- None of them could answer my question.
- Onlardan hiçbiri sorumu cevaplayamadı.
- None of them will do that.
- Hiçbiri bunu yapmayacaktır.
Show More (75)
|
