Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
oil well
petrol kuyusu
n.
This
oil well
produces more than 100 barrels per day.
Bu
petrol kuyusu
günde 100 varilden fazla üretiyor.
This
oil well
is going to make me rich.
Bu
petrol kuyusu
beni zengin edecek.
This
oil well
produces more than 100 barrels per day.
Bu
petrol kuyusu
günde 100 varilden daha fazla üretiyor.
Show More (0)
2
oil well
kuyu
n.
They will of course have won control of the Iraqi
oil wells,
but Afghanistan is ignored.
Elbette Irak petrol
kuyularının
kontrolünü kazanmış olacaklar ama Afganistan göz ardı ediliyor.
They will of course have won control of the Iraqi
oil wells,
but Afghanistan is ignored.
Elbette Irak petrol
kuyularının
kontrolünü ele geçirmiş olacaklar ama Afganistan göz ardı ediliyor.
Show More (-1)