Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
khet
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
out of place
yersiz
adj.
I'm beginning to feel
out of place.
Yersiz
hissetmeye başlıyorum.
His criticisms were
out of place.
Onun tenkitleri
yersizdi.
His criticisms were
out of place.
Eleştirileri
yersizdi.
Show More (0)
2
out of place
uygunsuz
adj.
Tom's noticed something was
out of place.
Tom bir şeyin
uygunsuz
olduğunu fark etti.
Show More (-2)