Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
venturousness
throwout
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
outflank
üstünlük sağlamak
v.
The politician strategically
outflanked
his opponents.
Politikacı, stratejik olarak rakiplerine
üstünlük sağladı.
We
outflanked
the enemy's right.
Düşmanın sağ kanadına
üstünlük sağladık.
Show More (-1)
2
outflank
(düşmanı) atlatmak
v.
The military commander devised a plan to
outflank
the enemy forces.
Komutan, düşman kuvvetlerini
atlatmak
için bir plan yaptı.
Show More (-2)