| 1 |
pass on |
iletmek |
v. |
|
- I thank the honourable Member for his comments, which I shall pass on to the Council.
- Sayın Üyeye, Konseye ileteceğim yorumları için teşekkür ederim.
- We must therefore be extremely careful when passing on this message to society.
- Dolayısıyla bu mesajı topluma iletirken son derece dikkatli olmalıyız.
- Thank you very much for your views, which I shall pass on.
- İleteceğim görüşleriniz için çok teşekkür ederim.
- Obviously, I shall pass on your comment to our friends, the Quaestors, as well as to the President.
- Açıkçası yorumunuzu dostlarımız Quaestor'lara ve Başkan'a ileteceğim.
- I will pass on this suggestion to my colleague David Byrne.
- Bu öneriyi meslektaşım David Byrne'e ileteceğim.
- I will certainly pass on the commendation of Members.
- Üyelerin takdirlerini kesinlikle ileteceğim.
- Thank you very much for your views, which I shall pass on.
- Görüşleriniz için çok teşekkür ederim, bunları size ileteceğim.
- In the past year alone, a dozen petitions from victims of violent crime within the EU have been passed on to us.
- Sadece geçtiğimiz yıl, AB içinde şiddet suçu mağdurlarından gelen bir düzine dilekçe bize iletildi.
- Thank you very much, and please pass on my regards to your mother.
- Çok teşekkür ederim ve lütfen annenize selamlarımı iletin.
- That has clarified the matter, and I wanted to pass on this explanation to the House.
- Böylece konuya açıklık getirilmiş oldu ve ben de bu açıklamayı Meclis'e iletmek istedim.
- I am sure that we all pass on our congratulations to him.
- Eminim ki hepimiz kendisine tebriklerimizi iletiyoruz.
- I will pass on your answer to the chairman of the Committee on Budgets.
- Cevabınızı Bütçe Komisyonu Başkanına ileteceğim.
- I will pass on that observation to the relevant authorities in the Commission.
- Bu gözlemimi Komisyon'daki ilgili makamlara ileteceğim.
- I shall pass on the record of this debate to my colleague David Byrne.
- Bu tartışmanın kayıtlarını meslektaşım David Byrne'e ileteceğim.
- Perhaps you could pass on these remarks to the Italian Presidency?
- Belki de bu görüşlerinizi İtalya Dönem Başkanlığına iletebilirsiniz?
- That, in any case, is the message which the Committee on Development and Cooperation has asked me to pass on to you.
- Her halükarda Kalkınma ve İşbirliği Komitesi'nin benden size iletmemi istediği mesaj budur.
- We shall therefore pass on your complaint to all those responsible for this incident to prevent it from happening again.
- Bu nedenle bir daha yaşanmaması için şikayetinizi bu olaydan sorumlu olan herkese ileteceğiz.
- Before I start, I should like to pass on the President's apologies for his absence.
- Başlamadan önce, Başkan'ın yokluğu nedeniyle özürlerini iletmek isterim.
- Please pass on my best wishes to Peter.
- Lütfen en iyi dileklerimi Peter'a ilet.
- They passed on their message using the houses they built.
- Mesajlarını inşa ettikleri evleri kullanarak iletmişlerdir.
- I'll pass on this information to Tom.
- Bu bilgiyi Tom'a ileteceğim.
- Please pass on my best wishes to Peter.
- Lütfen Peter'a iyi dileklerimi ilet.
Show More (19)
|
| 2 |
pass on |
aktarmak |
v. |
|
- We accept this for the individual hunter consuming or passing on the game he has shot or caught.
- Bunu, vurduğu ya da yakaladığı av hayvanını tüketen ya da başkalarına aktaran bireysel avcı için kabul ediyoruz.
- We must therefore be extremely careful when passing on this message to society.
- Dolayısıyla bu mesajı topluma aktarırken son derece dikkatli olmalıyız.
- If they do not pass on any data, they have difficulties over landing rights, leading to business problems.
- Eğer herhangi bir veriyi aktarmazlarsa, iniş hakları konusunda zorluk yaşarlar ve bu da ticari sorunlara yol açar.
- If they do not find any, their duty is to pass on this information.
- Eğer bulamazlarsa, görevleri bu bilgiyi aktarmaktır.
- We accept this for the individual hunter consuming or passing on the game he has shot or caught.
- Vurduğu ya da yakaladığı avı tüketen ya da başkalarına aktaran bireysel avcı için bunu kabul ediyoruz.
- We can certainly not pass on the problem to the flatfish sector, since cod is caught in that sector as a secondary line.
- Sorunu kesinlikle yassı balık sektörüne aktaramayız, çünkü morina balığı bu sektörde ikincil sırada yakalanmaktadır.
- They should exchange experiences and pass on information about projects to each other.
- Deneyim alışverişinde bulunmalı ve projeler hakkında birbirlerine bilgi aktarmalıdırlar.
- We should pass on our culture to the next generation.
- Kültürümüzü gelecek nesillere aktarmalıyız.
Show More (5)
|
| 3 |
pass on |
yansıtmak |
v. |
|
- They prefer to pass on safety costs to the government instead of factoring them into the price of air tickets.
- Güvenlik maliyetlerini uçak bileti fiyatlarına yansıtmak yerine devlete yansıtmayı tercih ediyorlar.
- This is because the environmental and social costs are not passed on to the passengers.
- Bunun nedeni, çevresel ve sosyal maliyetlerin yolculara yansıtılmamasıdır.
- A majority in this Parliament has been pleading for years that environmental costs should be passed on to the consumer.
- Bu Parlamento'daki çoğunluk yıllardır çevresel maliyetlerin tüketiciye yansıtılması gerektiğini savunuyor.
Show More (0)
|
| 4 |
pass on |
devretmek |
v. |
|
- It was a question of passing on the baton in the important process concerning jobs and growth.
- Bu, istihdam ve büyümeyle ilgili önemli bir süreçte bayrağı devretme meselesiydi.
- I passed on the job to him.
- İşi ona devrettim.
Show More (-1)
|
| 5 |
pass on |
vefat etmek |
v. |
|
- He passed on yesterday.
- O dün vefat etti.
- He passed on yesterday.
- Dün vefat etti.
Show More (-1)
|
| 6 |
pass on |
geçip gitmek |
v. |
|
- And time keeps passing on by.
- Ve zaman geçip gidiyor.
Show More (-2)
|
