personality - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
personality kişilik n.
  • I really must appeal to the Council not to be such a two-faced split personality.
  • Konseye bu kadar iki yüzlü ve bölünmüş bir kişilik olmaması için gerçekten çağrıda bulunmalıyım.
  • It must be the result of an international analysis, an international definition of its personality and its principles.
  • Bu, uluslararası bir analizin, kişiliğinin ve ilkelerinin uluslararası bir tanımının sonucu olmalıdır.
  • This directive and this proposal have their own personality.
  • Bu direktifin ve bu teklifin kendine has bir kişiliği var.
Show More (94)
personality karakter n.
  • Recognize and respect the personality of a person.
  • Bir kişinin karakterini tanı ve saygı duy.
  • Your face is your personality.
  • Yüzünüz karakterinizdir.
Show More (-1)
personality şahsiyet n.
  • The fabric of Turkey's government contains a few Haider-type personalities.
  • Türkiye'nin hükümet yapısında birkaç Haider tipi şahsiyet bulunmaktadır.
Show More (-2)