|
- Tom sat across the picnic table from Mary.
- Tom piknik masasında Mary'nin karşısında oturdu.
- I never thought it'd be this hard to build a picnic table.
- Bir piknik masası yapmanın bu kadar zor olacağını hiç düşünmemiştim.
- Tom and Mary couldn't find an empty picnic table.
- Tom ve Mary boş bir piknik masası bulamadı.
- Tom and Mary sat at an unpainted picnic table eating their lunch.
- Tom ve Mary öğle yemeklerini yerken boyanmamış bir piknik masasında oturdular.
- I never thought it'd be this hard to build a picnic table.
- Bir piknik masası yapmanın bu kadar zor olacağını asla düşünmemiştim.
- Tom and Mary sat at an unpainted picnic table eating their lunch.
- Tom ve Mary boyanmamış bir piknik masasında oturup öğle yemeklerini yediler.
- Tom and Mary sat at the picnic table.
- Tom ve Mary piknik masasına oturmuşlar.
- Tom and Mary couldn't find an empty picnic table.
- Tom ve Mary boş bir piknik masası bulamadılar.
- Tom sat across the picnic table from Mary.
- Tom piknik masasında Mary'nin karşısına oturdu.
- I never thought it'd be this hard to build a picnic table.
- Piknik masası yapmanın bu kadar zor olacağını hiç düşünmemiştim.
- I never thought it'd be this hard to build a picnic table.
- Bir piknik masasını kurmanın bu kadar zor olacağını asla düşünmemiştim.
- Tom and Mary sat at the picnic table.
- Tom ve Mary piknik masasında oturdular.
Show More (9)
|