plea - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
plea talep n.
  • The members of the charity made a plea for help.
  • Hayır kuruluşu üyeleri yardım talebinde bulundu.
  • We warmly endorse the plea for strict budgetary discipline by the European Parliament.
  • Avrupa Parlamentosu'nun sıkı bütçe disiplini talebini içtenlikle destekliyoruz.
  • I would ask the Commission to throw its weight behind this plea too.
  • Komisyon'dan bu talebin arkasında durmasını da rica ediyorum.
Show More (7)
plea rica n.
  • I wish to make a passionate plea for a new cooperation agreement with Tajikistan.
  • Tacikistan'la yeni bir işbirliği anlaşması yapılması için hararetli bir ricada bulunmak istiyorum.
  • My second plea concerns Afghanistan.
  • İkinci ricam Afganistan ile ilgili.
  • It is therefore naive to think that Saddam could have been called to order with diplomatic pleas alone.
  • Dolayısıyla Saddam'ın sadece diplomatik ricalarla yola getirilebileceğini düşünmek saflık olur.
Show More (1)
plea savunma n.
  • He was questioned by the judge about his guilty plea.
  • Suçsuz olduğu yönündeki savunmasına ilişkin olarak hakim tarafından sorgulanmıştır.
  • With this in mind, it is my plea that we should respect human rights rather than grovel to anybody.
  • Bunu akılda tutarak, kimseye yalakalık yapmak yerine insan haklarına saygı göstermemiz gerektiğini savunuyorum.
  • I should therefore like to concur with our fellow MEPs in their plea.
  • Bu nedenle, AP üyesi arkadaşlarımızın savunmalarına katıldığımı belirtmek isterim.
Show More (0)
plea mazeret n.
  • She didn't come to the meeting on a plea of headache.
  • Başı ağrısı mazeretiyle toplantıya gelmedi.
Show More (-2)
plea bahane n.
  • He was deaf to my pleas.
  • Benim bahanelerimi duymazdan geliyordu.
Show More (-2)
plea yalvarış n.
  • God, hear my plea.
  • Tanrım, yalvarışımı duy.
Show More (-2)
plea yalvarma n.
  • God, hear my plea.
  • Allah'ım, yalvarmamı duy.
Show More (-2)