|
- We'll have plenty of time to do that later.
- Onu yapmak için daha sonra bol zamanımız olacak.
- I have plenty of time, so I can sleep for a while?
- Benim bol zamanım var, bu yüzden bir süre uyuyabilir miyim?
- That'll give Tom plenty of time.
- O, Tom'a bol zaman verecektir..
- Give yourself plenty of time.
- Kendinize bol zaman ayırın.
- I have plenty of time, but not enough money.
- Bol bol zamanım var ama yeterli param yok.
- I have plenty of time, but not enough money.
- Bol zamanım var, ama yeterli param yok.
- We have plenty of time for all that.
- Bizim bütün bunlar için bol zamanımız var.
- Tom thought he had plenty of time to catch his plane, but he only just made it by the skin of his teeth.
- Tom uçağını yakalamak için bol zamanı olduğunu düşünüyordu ama o yalnızca ucu ucuna yetişti.
- We'll have plenty of time to talk later.
- Daha sonra konuşmak için bol zamanımız olacak.
- Fadil has got plenty of time.
- Fadıl'ın bol zamanı var.
- I still have plenty of time.
- Hâlâ bol zamanım var.
- We still have plenty of time.
- Hala bol zamanımız var.
- We'll have plenty of time later.
- Daha sonra bol zamanımız olacak.
- Tom says he has plenty of time.
- Tom bol zamanı olduğunu söylüyor.
Show More (11)
|