|
- For example, we allow 5.500 children to die every day because of polluted air, polluted food and polluted water.
- Örneğin, kirli hava, kirli gıda ve kirli su nedeniyle her gün 5.500 çocuğun ölmesine izin veriyoruz.
- The Baltic Sea, which will soon be virtually an internal sea of the EU, is the world's most polluted sea.
- Yakında fiilen AB'nin bir iç denizi haline gelecek olan Baltık Denizi, dünyanın en kirli denizi konumundadır.
- Cities are usually much more polluted than villages.
- Şehirler genellikle kırsallardan çok daha kirlidir.
- Air is polluted in cities.
- Hava şehirlerde kirlidir.
- Our air is polluted.
- Bizim havamız kirlidir.
- Cities are very polluted; villages are very boring.
- Şehirler çok kirli; köyler çok sıkıcı.
- The city is very polluted; the countryside is very boring.
- Şehir çok kirlidir; kırsal kesim çok sıkıcıdır.
- Even the upper atmosphere is polluted.
- Üst atmosfer bile kirli.
- This river is not polluted.
- Bu nehir kirli değildir.
- Cities are very polluted; villages are very boring.
- Kentler çok kirlidir; Köyler çok sıkıcıdır.
- Cities are usually much more polluted than villages.
- Şehirler genellikle köylerden çok daha kirlidir.
- It's one of the most polluted cities in the world.
- Dünyanın en kirli şehirlerinden biridir.
- The air is polluted in the big cities.
- Büyük şehirlerde hava kirlidir.
- The city is very polluted; the countryside is very boring.
- Kent çok kirli; kırsal ise çok sıkıcı.
- It's one of the most polluted cities in the world.
- O, dünyadaki en kirli şehirlerden biridir.
- This river is not polluted.
- Bu nehir kirli değil.
- Air is polluted in cities.
- Şehirlerde hava kirlidir.
- The air is polluted in the big cities.
- Büyük şehirlerde hava çok kirli.
- Our air is polluted.
- Havamız kirli.
- This river is so polluted that fish can no longer live in it.
- Bu nehir o kadar kirli ki balıklar artık içinde yaşayamıyor.
Show More (17)
|