practise - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
practise uygulamak v.
  • Magic is still practiced among some tribes around the world.
  • Büyü, dünyadaki bazı kabileler arasında hâlâ uygulanmaktadır.
  • This type of ploughing is generally practised in the East.
  • Bu tür çiftçilik yöntemleri genellikle Doğu'da uygulanmaktadır.
  • Magic is still practised among some tribes around the world.
  • Büyü, dünyadaki bazı kabileler arasında hâlâ uygulanmaktadır.
Show More (23)
practise çalışmak v.
  • James started to practise as a surgeon in the hospital.
  • James hastanede cerrah olarak çalışmaya başladı.
  • We've been practising for the competition for several weeks.
  • Bu yarışma için birkaç haftadır çalışıyoruz.
  • Tom spends most of his spare time practising the guitar.
  • Tom boş zamanlarının çoğunu gitar çalışarak geçirir.
Show More (4)
practise pratik yapmak v.
  • She's practising for her piano exam.
  • Piyano sınavı için pratik yapıyor.
  • She's practising for her piano exam.
  • O piyano sınavı için pratik yapıyor.
  • We've been practising for the competition for several weeks.
  • Birkaç haftadır yarışma için pratik yapıyoruz.
Show More (2)
practise yapmak v.
  • Sami was practising medicine without a license.
  • Sami ruhsatsız doktorluk yapıyordu.
  • He was banned from practising medicine.
  • Doktorluk yapması yasaklandı.
  • She practised as a barrister for many years.
  • Uzun yıllar avukatlık yaptı.
Show More (0)
practise alıştırma yapmak v.
  • You can use a napkin to mute your guitar when practising.
  • Alıştırma yaparken gitarınızın sesini kapatmak için peçete kullanabilirsiniz.
  • I need to practise parallel parking.
  • Paralel park etme konusunda alıştırma yapmam gerek.
Show More (-1)
practise (doktor, avukat) olarak çalışmak v.
  • He started practising as a psychologist in 1978.
  • 1978'de psikolog olarak çalışmaya başladı.
Show More (-2)
practise (din) kurallarına göre yaşamak v.
  • Every person should be in practising their religion.
  • Herkes kendi dininin kurallarına göre yaşamalıdır.
Show More (-2)