| 1 |
prank |
şaka |
n. |
|
- Tom went too far with his prank.
- Tom şakasında çok ileri gitti.
- Tom went too far with his prank.
- Tom şakanın dozunu kaçırdı.
- Layla thought it was a prank.
- Leyla onun şaka olduğunu düşündü.
- Layla thought it was a prank.
- Layla bunun bir şaka olduğunu düşündü.
- I knew it was just a prank.
- Bunun sadece bir şaka olduğunu biliyordum.
- Tom told me it was just a prank.
- Tom bana bunun sadece bir şaka olduğunu söyledi.
- It was only meant as a harmless prank.
- Sadece zararsız bir şakaydı.
- This had better not be some kind of prank.
- Bu bir tür şaka olmasa iyi olur.
- Tom said it was simply a prank.
- Tom bunun sadece bir şaka olduğunu söyledi.
- Tom said it was just a prank.
- Tom bunun sadece bir şaka olduğunu söyledi.
- It was a harmless school prank.
- Zararsız bir okul şakasıydı.
- Tom said it was a prank.
- Tom onun bir şaka olduğunu söyledi.
- Tom thinks it was a prank.
- Tom bunun bir şaka olduğunu düşünüyor.
- I thought it was a prank.
- Bunun bir şaka olduğunu düşünmüştüm.
- I knew it was just a prank.
- Onun sadece bir şaka olduğunu biliyordum.
- Tom said it was a prank.
- Tom bunun bir şaka olduğunu söyledi.
- It was just a prank.
- Sadece bir şakaydı.
- I thought it was a prank.
- Onun bir şaka olduğunu sanıyordum.
- It is just a prank!
- Bu sadece bir şaka!
Show More (16)
|
| 2 |
prank |
eşek şakası |
n. |
|
- Erik's prank woke me up early in the morning.
- Erik'in yaptığı eşek şakası beni sabahın köründe uyandırdı.
- Tom said it was just a prank.
- Tom bunun sadece bir eşek şakası olduğunu söyledi.
- It is just a prank!
- Bu sadece bir eşek şakası!
- This had better not be some kind of prank.
- Bu bir tür eşek şakası olmasa iyi olur.
- Tom told me it was just a prank.
- Tom bana bunun sadece bir eşek şakası olduğunu söyledi.
- Tom said it was simply a prank.
- Tom bunun sadece bir eşek şakası olduğunu söyledi.
- Tom went too far with his prank.
- Tom'un şakası eşek şakasına döndü.
Show More (4)
|
| 3 |
prank |
şaka yapmak |
v. |
|
- Sami decided to prank Layla.
- Sami, Layla'ya şaka yapmaya karar verdi.
- Traditionally on April 1st, people pull pranks on each other.
- Geleneksel olarak 1 Nisan'da insanlar birbirlerine şaka yaparlar.
- Sami liked to prank people.
- Sami insanlara şaka yapmayı severdi.
Show More (0)
|
| 4 |
prank |
telefon şakası yapmak |
v. |
|
- Tom and Mary were making prank phone calls.
- Tom ve Mary telefon şakaları yapıyorlardı.
Show More (-2)
|
