| 1 |
raft |
sal |
n. |
|
- They used wooden rafts for transporting logs.
- Kütükleri taşımak için tahta sallar kullandılar.
- The guide sat at the front right of the raft.
- Rehber salın sağ ön tarafına oturdu.
- He went down the river on a rubber raft.
- Lastik bir salla nehirden aşağı indi.
- Each door has a detachable slide that can be used as a raft.
- Her kapının sal olarak kullanılabilen çıkarılabilir bir sürgüsü vardır.
- The boy went down the river on a raft.
- Çocuk bir sal üstünde nehirden aşağıya doğru gitti.
- Tom went down the river on a rubber raft.
- Tom lastik bir salla nehirden aşağı indi.
- Tom pushed the raft into the water.
- Tom salı suya itti.
- The guide sat at the front right of the raft.
- Rehber salın ön sağında oturdu.
- Tom floated downstream on a raft.
- Tom bir salla akıntıya karşı yüzüyor.
- Sami's raft drifted for six weeks.
- Sami'nin salı altı hafta boyunca sürüklendi.
- The boy went down the river on a raft.
- Çocuk salla nehirden aşağı indi.
- Sami bought a raft.
- Sami bir sal satın aldı.
- Tom floated down the river on a raft.
- Tom nehirde bir sal üzerinde yüzdü.
- Tom pushed the raft into the water.
- Tom salı suya doğru itti.
Show More (11)
|
| 2 |
raft |
şişme (cankurtaran) bot |
n. |
|
- The girls enjoyed sunbathing on the raft.
- Kızlar, şişme bot üzerinde güneşlenmenin keyfini çıkardılar.
- He went down the river on a rubber raft.
- Şişme botla nehirde gitti.
Show More (-1)
|
| 3 |
raft |
şişme sal |
n. |
|
- They rented a life raft before they took part in the sailing race.
- Yelkenli yarışına katılmadan önce bir şişme cankurtaran salı kiraladılar.
Show More (-2)
|
