Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
fluorure de phosphate acidulé
reach someone
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Geçmiş
Cümleler
"reach someone"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
reach someone
f.
birisine ulaşmak
2
Genel
reach someone
f.
birine ulaşmak
"reach someone"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 41 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Phrasals
1
Öbek Fiiller
reach to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) kadar uzanmak
My sister's hair
reaches to
her shoulders.
Kız kardeşimin saçları omuzlarına
kadar uzanıyor.
More Sentences
General
2
Genel
place something out of someone 's reach
f.
bir şeyi biri için imkansız hale getirmek
3
Genel
place something out of someone 's reach
f.
bir şeyi birinin erişemeyeceği bir yere koymak
4
Genel
reach an understanding with someone
f.
anlaşmaya varmak
Phrasals
5
Öbek Fiiller
reach something up to someone
f.
birine bir şeyi uzatmak/vermek
6
Öbek Fiiller
reach out after someone
f.
(arkasından vb) elini uzatmak
7
Öbek Fiiller
reach out to someone
f.
yardım istemek
8
Öbek Fiiller
reach out to someone
f.
yardım elini uzatmak
9
Öbek Fiiller
reach to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) uzanmak
10
Öbek Fiiller
reach to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) kadar gitmek
11
Öbek Fiiller
reach to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) uzatmak
12
Öbek Fiiller
reach to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) kadar uzatmak
13
Öbek Fiiller
reach for (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) uzanmak
14
Öbek Fiiller
reach for (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) elini uzatmak
15
Öbek Fiiller
reach for (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) davranmak
16
Öbek Fiiller
reach out after (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) uzanmak
17
Öbek Fiiller
reach out after (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) elini uzatmak
18
Öbek Fiiller
reach out after (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) davranmak
19
Öbek Fiiller
reach out for (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) uzanmak
20
Öbek Fiiller
reach out for (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) elini uzatmak
21
Öbek Fiiller
reach out for (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) davranmak
22
Öbek Fiiller
reach out for (someone)
f.
yardım almak için (birine) ulaşmak
23
Öbek Fiiller
reach out for (someone)
f.
yardım/destek istemek için (biriyle) iletişim kurmak/iletişime geçmek
24
Öbek Fiiller
reach toward (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) uzanmak
25
Öbek Fiiller
reach toward (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) elini uzatmak
26
Öbek Fiiller
reach toward (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) doğru uzanmak
27
Öbek Fiiller
reach toward (someone or something)
f.
elini (birine/bir şeye) doğru uzatmak
28
Öbek Fiiller
reach toward (someone or something)
f.
bir şeyi (birine/bir şeye) doğru uzatmak
29
Öbek Fiiller
reach up to (someone or something)
f.
yukarıdaki (birine/bir şeye) doğru uzanmak
30
Öbek Fiiller
reach up to (someone or something)
f.
bir şeyi yukarıdaki (birine/bir şeye) doğru uzatmak
Idioms
31
Deyim
reach an accord with someone
f.
biriyle bir uzlaşmaya varmak
32
Deyim
reach an agreement with someone
f.
biriyle bir anlaşmaya varmak
33
Deyim
reach an agreement with someone
f.
biriyle bir uzlaşmaya varmak
34
Deyim
reach an understanding with someone
f.
biriyle bir anlaşmaya varmak
35
Deyim
reach an accord with someone
f.
biriyle bir anlaşmaya varmak
36
Deyim
reach an understanding with someone
f.
biriyle bir uzlaşmaya varmak
37
Deyim
reach first base (with someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) büyük gelişme/ilerleme kaydetmek
38
Deyim
reach first base (with someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) ilk aşamayı geçmek
39
Deyim
reach past (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) ilerisine/ötesine uzanmak
40
Deyim
reach past (someone or something)
f.
uzayıp (birini/bir şeyi) geçmek
41
Deyim
reach past (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) ötesine ulaşmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of reach someone
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy