1 |
recapture |
yeniden ele geçirmek |
v. |
|
- Unfortunately, we also saw serious attacks carried out during this recapture.
- Maalesef bu yeniden ele geçirme sırasında ciddi saldırıların yapıldığını da gördük.
- We then punished Croatia for this recapture by denying it our friendship.
- Daha sonra Hırvatistan'ı bu yeniden ele geçirme nedeniyle dostluğumuzu reddederek cezalandırdık.
Show More (-1)
|
2 |
recapture |
yeniden yakalamak |
v. |
|
- He was quickly recaptured.
- O, hızla yeniden yakalandı.
- The prison escapee was quickly recaptured.
- Hapishane kaçağı hızla yeniden yakalandı.
Show More (-1)
|
3 |
recapture |
tekrar ele geçirme |
n. |
|
- They hoped they could recapture the fort.
- Kaleyi tekrar ele geçirebileceklerini umuyorlardı.
Show More (-2)
|