reciprocate - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
reciprocate karşılık vermek v.
  • They invited us to dinner and a week later we reciprocated.
  • Bizi yemeğe davet ettiler ve bir hafta sonra biz de karşılık verdik.
  • In conciliation, you must now reciprocate in relation to self-loading and pilotage.
  • Uzlaşmaya varmanız halinde, kendi kendine yükleme ve kılavuzlukla ilgili olarak karşılık vermeniz gerekmektedir.
  • In conciliation you must now reciprocate in relation to self-loading and pilotage.
  • Uzlaşmada artık kendi kendine yükleme ve pilotajla ilgili olarak karşılık vermelisiniz.
Show More (0)
reciprocate karşılık almak v.
  • He opened his heart to her, and she reciprocated his affection.
  • Kalbini ona açtı ve o da sevgisine karşılık verdi.
Show More (-2)