Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
transducer
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
recrimination
karşılıklı suçlama
n.
However, this situation should not lead to debilitating mutual
recriminations
or imputations.
Ancak bu durum, yıpratıcı
karşılıklı suçlamalara
veya ithamlara yol açmamalıdır.
Failure to do so will see the brave new world collapse into stagnation and mutual
recriminations.
Bunu yapmamak cesur yeni dünyanın durgunluğa ve
karşılıklı suçlamalara
gömülmesine neden olacaktır.
Show More (-1)
2
recrimination
birbirini suçlama
n.
After the project failed, there were
recriminations
among the team members.
Proje başarısız olduktan sonra, ekip üyeleri arasında
birbirini suçlayanlar
oldu.
Show More (-2)