remedial - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
remedial düzeltici adj.
  • In spite of all this, the Commission sees no need to take decisive remedial action.
  • Tüm bunlara rağmen Komisyon kararlı bir düzeltici adım atmaya gerek görmemektedir.
  • In spite of all this, the Commission sees no need to take decisive remedial action.
  • Tüm bunlara rağmen, Komisyon kararlı bir düzeltici adım atmaya gerek görmemektedir.
Show More (-1)
remedial iyileştirici adj.
  • The new legal framework for telecommunications regulation should guarantee some remedial action here.
  • Telekomünikasyon düzenlemelerine ilişkin yeni yasal çerçeve burada bazı iyileştirici eylemleri garanti altına almalıdır.
  • She has to take a remedial course in English.
  • İngilizcede iyileştirici bir kurs almak zorunda.
Show More (-1)