Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
remedial
düzeltici
adj.
In spite of all this, the Commission sees no need to take decisive
remedial
action.
Tüm bunlara rağmen Komisyon kararlı bir
düzeltici
adım atmaya gerek görmemektedir.
In spite of all this, the Commission sees no need to take decisive
remedial
action.
Tüm bunlara rağmen, Komisyon kararlı bir
düzeltici
adım atmaya gerek görmemektedir.
Show More (-1)
2
remedial
iyileştirici
adj.
The new legal framework for telecommunications regulation should guarantee some
remedial
action here.
Telekomünikasyon düzenlemelerine ilişkin yeni yasal çerçeve burada bazı
iyileştirici
eylemleri garanti altına almalıdır.
She has to take a
remedial
course in English.
İngilizcede
iyileştirici
bir kurs almak zorunda.
Show More (-1)