|
- Tom seemed to remember me.
- Tom beni hatırlıyor gibiydi.
- It seems like you don't remember me.
- Beni hatırlamıyorsun gibi görünüyor.
- Remember me next time.
- Bir dahaki sefere beni hatırla.
- I see you remember me.
- Beni hatırladığını görüyorum.
- You'll remember me, Tom.
- Beni hatırlayacaksın, Tom.
- I wonder if Tom will remember me.
- Acaba Tom beni hatırlayacak mı?
- You don't remember me, do you?
- Beni hatırlamıyorsun, değil mi?
- You probably don't remember me.
- Muhtemelen beni hatırlamıyorsun.
- You may not remember me, but I remember you.
- Sen beni hatırlamıyor olabilirsin ama ben seni hatırlıyorum.
- You probably don't remember me.
- Galiba sen beni hatırlamıyorsun.
- I don't think Tom would remember me.
- Tom'un beni hatırlayacağını sanmıyorum.
- I think Tom doesn't remember me.
- Sanırım Tom beni hatırlamıyor.
- You may not remember me, but we met last summer.
- Beni hatırlamayabilirsin ama biz geçen yaz tanıştık.
- Tom doesn't even remember me.
- Tom beni hatırlamıyor bile.
- I wonder whether Tom still remembers me or not.
- Tom'un hâlâ beni hatırlayıp hatırlamadığını merak ediyorum.
- Don't you remember me?
- Beni hatırlamıyor musun?
- Do you think Tom will remember me?
- Sence Tom beni hatırlar mı?
- I was afraid you wouldn't remember me.
- Beni hatırlamayacağından korktum.
- Do you think she still remembers me?
- Sence o hala beni hatırlıyor mudur?
- Do you think Tom will remember me?
- Tom'un beni hatırlayacağını düşünüyor musun?
- Do they remember me?
- Beni hatırlıyorlar mı?
- Do you remember me?
- Beni hatırlıyor musunuz?
- You obviously don't remember me.
- Belli ki sen beni hatırlamıyorsun.
- I wonder whether Tom will remember me.
- Tom'un beni hatırlayıp hatırlamayacağını merak ediyorum.
- I doubt that Tom would remember me.
- Tom'un beni hatırlayacağından şüpheliyim.
- Tom wouldn't remember me.
- Tom beni hatırlamaz.
- Tom didn't seem to remember me.
- Tom beni hatırlamıyor gibiydi.
- I bet Tom doesn't remember me.
- Eminim Tom beni hatırlamıyordur.
- She doesn't even remember me.
- Beni hatırlamıyor bile.
- Tom may not even remember me.
- Tom bile beni hatırlamıyor olabilir.
- I'm surprised Tom remembers me.
- Ben Tom'un beni hatırlamasına şaşkınım.
- You remember me, don't you?
- Beni hatırlıyorsun, değil mi?
- Maybe Tom doesn't remember me.
- Belki Tom beni hatırlamıyordur.
- Does Tom still remember me?
- Tom hala beni hatırlıyor mu?
- I bet you don't remember me.
- Beni hatırlamadığına bahse girerim.
- I wonder if Tom will remember me.
- Acaba Tom beni hatırlar mı?
- Tom doesn't seem to remember me.
- Tom beni hatırlıyormuş gibi durmuyor.
- Tom may not even remember me.
- Tom beni hatırlamayabilir bile.
- You probably don't even remember me.
- Muhtemelen beni hatırlamıyorsun bile.
- Please remember me.
- Lütfen beni hatırla.
- I know you don't remember me.
- Beni hatırlamadığını biliyorum.
- You may not remember me, but I remember you.
- Sen beni hatırlamayabilirsin, ama ben seni hatırlıyorum.
- You obviously don't remember me.
- Açıkçası beni hatırlamıyorsun.
- Please remember me.
- Lütfen beni hatırlayın.
- Tom didn't remember me.
- Tom beni hatırlamadı.
- I'm surprised you remember me.
- Beni hatırlamana şaşırdım.
- I don't know if you remember me.
- Beni hatırlayıp hatırlamadığını bilmiyorum.
- Tom seemed to remember me.
- Tom beni hatırlıyor gibi görünüyordu.
- Tom may not remember me, but I remember him.
- Tom beni hatırlamayabilir, ama ben onu hatırlıyorum.
- Tom doesn't seem to remember me.
- Tom beni hatırlıyor gibi görünmüyor.
- Tom wouldn't remember me.
- Tom beni hatırlamadı.
- You may not remember me, but we met last summer.
- Beni hatırlamıyor olabilirsin ama geçen yaz tanışmıştık.
- Tom doesn't remember me.
- Tom beni hatırlamıyor.
- She may not remember me, but I do remember her.
- O beni hatırlamayabilir ama ben onu hatırlıyorum.
- Do you think Tom will remember me?
- Sence Tom beni hatırlayacak mı?
- Let me give you something to remember me by.
- Sana beni hatırlatacak bir şey vereyim.
- I wonder if Tom will remember me.
- Tom'un beni hatırlayıp hatırlamayacağını merak ediyorum.
- Sami may not remember me, but I remember him.
- Sami beni hatırlamayabilir ama ben onu hatırlıyorum.
- I was afraid you wouldn't remember me.
- Beni hatırlamayacağından korkuyordum.
- Do you even remember me?
- Beni hatırlıyor musun ki?
- I bet you don't remember me.
- Eminim beni hatırlamıyorsundur.
- I don't think Tom would remember me.
- Tom'un beni hatırlayacağını sanmam.
- She may not remember me, but I do remember her.
- O beni hatırlamayabilir ama ben onu hatırlarım.
- I'm surprised Tom remembers me.
- Tom'un beni hatırlamasına şaşırdım.
- I don't know if you remember me, but we met a couple of years ago in Boston.
- Beni hatırlıyor musun bilmiyorum ama birkaç yıl önce Boston'da tanışmıştık.
- It seems like you don't remember me.
- Beni hatırlamıyor gibisin.
- I don't know if you remember me.
- Beni hatırladın mı bilmiyorum.
- Tom may not remember me, but I remember him.
- Tom beni hatırlamayabilir ama ben onu hatırlıyorum.
- I bet Tom doesn't remember me.
- Tom'un beni hatırlamadığına eminim.
- I can't believe Tom remembers me.
- Tom'un beni hatırlamasına inanamıyorum.
- He doesn't remember me anymore.
- Artık beni hatırlamıyor.
- I can't believe Tom remembers me.
- Tom'un beni hatırladığına inanamıyorum.
- Let me give you something to remember me by.
- Sana beni hatırlaman için bir şey vereyim.
- I guess you don't remember me.
- Sanırım beni hatırlamıyorsun.
- Do you remember me?
- Beni hatırlıyor musun?
- Remember me from time to time.
- Zaman zaman beni hatırlayın.
Show More (73)
|
