reminiscent - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
reminiscent geçmişten konuşmaya istekli adj.
  • The man got reminiscent when he saw the old church.
  • Eski kiliseyi gören adam, geçmişten konuşmaya istekli hale geldi.
Show More (-2)