Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
kükürt giderici
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
repent
tövbe etmek
v.
It is too late to
repent.
Tövbe etmek
için çok geç.
Repent!
Tövbe edin!
He came to
repent
before long.
Çok geçmeden
tövbe etmeye
başladı.
You'll
repent
at the cross.
Çarmıhta
tövbe edeceksin.
Sami
repented
of his sins.
Sami günahlarından
tövbe etti.
Sami tried to
repent
his sins.
Sami günahlarından
tövbe etmeye
çalıştı.
Tom
repented
of his sins.
Tom günahlarından
tövbe etti.
I
repented.
Tövbe ettim.
Show More (5)
2
repent
pişman olmak
v.
He did not
repent
of his idleness till he failed in the examination.
Sınavda başarısız oluncaya kadar tembelliğinden
pişman olmadı.
Show More (-2)