1 |
revival |
canlanma |
n. |
|
- This is already causing revival.
- Bu durum şimdiden canlanmaya neden oluyor.
- The Old Prussian language revival began in the early 80's.
- Eski Prusya dilinin canlanması 80'lerin başında başladı.
- The Old Prussian language revival began in the early 80's.
- Eski Prusya dilinin canlanması seksenlerin başında başladı.
Show More (0)
|
2 |
revival |
ekonomik canlanma |
n. |
|
- In order to achieve economic revival, we must favour public spending and credit as opposed to tax cuts.
- Ekonomik canlanmayı sağlamak için vergi kesintileri yerine kamu harcamalarını ve kredileri tercih etmeliyiz.
Show More (-2)
|
3 |
revival |
yeniden canlandırma |
n. |
|
- Are your people interested in the revival of your language?
- Halkınız dilinizin yeniden canlandırılmasıyla ilgileniyor mu?
Show More (-2)
|