run down - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
run down akmak v.
  • When it started raining, Mary's hair dye ran down her forehead.
  • Yağmur yağmaya başladığında, Mary'nin saç boyası alnından aşağı aktı.
  • Tears ran down my cheeks.
  • Gözyaşlarım yanaklarımdan aşağı aktı.
  • A drop of sweat ran down Tom's face.
  • Tom'un yüzünden bir damla ter aktı.
Show More (22)
run down süzülmek (gözyaşı) v.
  • She called out to him, with tears running down her cheeks.
  • Yanaklarından süzülen yaşlarla ona seslendi.
  • She looked at me with tears running down her cheeks.
  • Yanaklarından süzülen gözyaşlarıyla bana baktı.
  • She called out to him, with tears running down her cheeks.
  • Gözyaşları yanaklarından süzülürken ona seslendi.
Show More (3)
run down durmak (saat kurgusu bittiği için) v.
  • My watch has run down.
  • Saatim durdu.
  • My watch ran down and I didn't know the time.
  • Saatim durdu ve saati bilmiyordum.
Show More (-1)
run down dökülmek v.
  • The house is quite run down.
  • Ev, oldukça dökülüyor.
  • Tears ran down my cheeks.
  • Yanaklarımdan gözyaşları döküldü.
Show More (-1)
run down bitmek v.
  • The car battery has run down.
  • Arabanın aküsü bitmiş.
Show More (-2)
run down ezmek v.
  • The car ran down the policeman.
  • Araba, polisi ezdi.
Show More (-2)
run down çiğnemek v.
  • The car ran down the policeman.
  • Araba, polisi çiğnedi.
Show More (-2)