Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
pin
be thoughtless for
cassata (italiano)
encystement
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
run through
içinden geçmek
v.
The river
runs through
the valley.
Nehir vadinin
içinden geçiyor.
The tunnel
runs through
the mountain.
Tünel dağın
içinden geçiyor.
This river
runs through
my village.
Bu nehir köyümün
içinden geçiyor.
The Kamo
runs through
Kyoto.
Kamo, Kyoto'nun
içinden geçiyor.
The river
runs through
the town.
Nehir kasabanın
içinden geçiyor.
Show More (2)
2
run through
gözden geçirmek
v.
Let me quickly
run through
just a few points regarding the 2003 budget procedure.
2003 bütçe prosedürüne ilişkin birkaç noktayı hızlıca
gözden geçirmeme
izin verin.
Show More (-2)