|
- Our task is to decide whether or not the autonomy of peoples is sacred and sacrosanct.
- Bizim görevimiz halkların özerkliğinin kutsal ve dokunulmaz olup olmadığına karar vermektir.
- That means that even the sacred exports can be maintained.
- Bu, kutsal ihracatın bile sürdürülebileceği anlamına gelmektedir.
- Every life is important and sacred to us, but the situation in Indonesia has already claimed thousands of lives.
- Her yaşam bizim için önemli ve kutsaldır, ancak Endonezya'daki durum şimdiden binlerce cana mal olmuştur.
- Mr De Rossa said that the national carrier is as sacred as the national anthem.
- Bay De Rossa, ulusal taşıyıcının ulusal marş kadar kutsal olduğunu söyledi.
- This is a far cry from the sacred union that some people have been telling us about.
- Bu, bazılarının bize anlattığı kutsal birlikten çok farklı bir durum.
- However, the powerful and sacred love within you is far more expansive and abundant than this.
- Ancak, içinizdeki kudretli ve kutsal sevgi bütün bunlardan çok daha kapsayıcı ve verimlidir.
- We must sacrifice our blood and our life for the sacred cause.
- Kutsal dava için kanımızı, hayatımızı feda etmeliyiz.
- One life is as sacred as an entire planet.
- Bir yaşam bütün bir dünya kadar kutsaldır.
- We must sacrifice our blood and our life for the sacred cause.
- Kanımızı, canımızı kutsal dava uğruna feda etmeliyiz.
- One life is as sacred as an entire planet.
- Bir hayat bile bütün dünya kadar kutsaldır.
- However, the powerful and sacred love within you is far more expansive and abundant than this.
- Ancak içinizdeki güçlü ve kutsal sevgi bundan çok daha geniş ve bereketlidir.
- We must sacrifice our blood and our life for the sacred cause.
- Bu kutsal dava için kanımızı ve canımızı feda etmeliyiz.
- However, the powerful and sacred love within you is far more expansive and abundant than this.
- Ancak, içinizdeki kudretli ve kutsal sevgi bundan çok daha geniş ve boldur.
- The sacred ceremony was held in the magnificent temple.
- Muhteşem tapınakta kutsal tören düzenlendi.
- In India, cows are sacred animals.
- Hindistan'da inekler kutsal hayvanlardır.
- If any thing is sacred, the human body is sacred.
- Eğer kutsal olan bir şey varsa, o da insan bedenidir.
- Meal time is sacred.
- Yemek vakti kutsaldır.
- Cows are sacred animals to Hindus.
- İnekler, Hindular için kutsal hayvanlardır.
- This land is sacred to my people.
- Bu topraklar halkım için kutsaldır.
- Cows are sacred animals to Hindus.
- İnekler Hindular için kutsal hayvanlardır.
- Cows are sacred to Hindus.
- İnekler Hindular için kutsaldır.
- Is nothing sacred?
- Hiçbir şey kutsal değil mi?
- According to mythology, Prometheus stole the sacred fire from the gods.
- Mitolojiye göre, Prometheus tanrılardan kutsal ateşi çaldı.
- Meal time is sacred.
- Yemek zamanı kutsaldır.
- This place is sacred.
- Bu yer kutsaldır.
- Color is the most sacred element of all visible things.
- Renk tüm görünen şeylerin en kutsal unsurudur.
- The sacred tree sits in the middle of the sacred grove.
- Kutsal ağaç, kutsal korunun ortasında duruyor.
- Why are cows sacred in India?
- İnekler Hindistan'da neden kutsaldır?
- Saturdays are sacred.
- Cumartesiler kutsaldır.
- Cats were sacred animals in ancient Egypt.
- Kediler eski Mısır'da kutsal hayvanlardı.
- For a start, I visited Jerusalem - a sacred place for three major religions.
- Başlangıç olarak, üç büyük din için kutsal bir yer olan Kudüs'ü ziyaret ettim.
- The cows in India are sacred to many people.
- Hindistan'daki inekler birçok insan için kutsaldır.
- This land is sacred to my people.
- Bu arazi halkım için kutsaldır.
- Cows are considered a sacred animal in India.
- İnekler Hindistan'da kutsal bir hayvan olarak kabul edilir.
- Cows are sacred to many people in India.
- İnekler Hindistan'daki birçok insan için kutsaldır.
- Animals were more sacred than people to the Native Americans.
- Amerikan yerlileri için hayvanlar insanlardan daha kutsaldı.
- The guards are sacred and inviolable.
- Gardiyanlar kutsal ve dokunulmazdır.
- Color is the most sacred element of all visible things.
- Renk, tüm görünür şeylerin en kutsal unsurudur.
- Cows are considered sacred animals in India.
- İnekler Hindistan'da kutsal hayvanlar olarak düşünülür.
- Cows are considered sacred animals in India.
- İnekler Hindistan'da kutsal hayvanlar olarak kabul edilir.
- The guards are sacred and inviolable.
- Muhafızlar kutsal ve dokunulmazlar.
- Cows are, for Hindus, sacred animals.
- İnekler Hindular için kutsal hayvanlardır.
- The sacred ritual took place after being postponed twice.
- Kutsal ayin iki kez ertelendikten sonra gerçekleşti.
- This place is sacred.
- Burası kutsal bir yer.
- Cats were sacred animals in ancient Egypt.
- Eski Mısır'da kediler kutsal hayvandı.
- Nothing's sacred.
- Hiçbir şey kutsal değildir.
- Nothing's sacred.
- Hiçbir şey kutsal değil.
- Why are cows sacred in India?
- Neden Hindistan'da inekler kutsaldır?
- Human life is sacred.
- İnsan hayatı kutsaldır.
- Why are cows sacred in India?
- Hindistan'da inekler neden kutsal?
- The sacred ceremony was held in the magnificent temple.
- Kutsal tören görkemli bir tapınakta yapıldı.
- According to mythology, Prometheus stole the sacred fire from the gods.
- Mitolojiye göre Prometheus tanrılardan gelen kutsal ateşi çaldı.
Show More (49)
|